Sentence examples of "görmeyeli uzun zaman" in Turkish

<>
Klasik bir meyve kokteyli görmeyeli uzun zaman oldu. Я уже давно не видел классического фруктового коктейля.
Sizin modeli görmeyeli uzun zaman oldu. Давненько я не видел твою модель.
Kuzeyde, bu kadar uzakta iblis görmeyeli uzun zaman oldu. И я давно не видел демонов так далеко на севере.
Ondan bahsetmeyeli çok uzun zaman oldu. Давно мы о нём не говорили.
Büyükannem uzun zaman önce Vietnamlı insanların hindistan cevizli kurbağa yediklerini söylerdi. Бабушка рассказывала, что очень давно вьетнамский народ ел кокосовых лягушек.
Darby adıyla uzun zaman ortaklık yaptın. Ты слишком долго работала на Дарби.
Uzun zaman önce hersey farkliydi. Прежде, вещи были другими.
Bunu uzun zaman önce yapmamız gerekiyordu. Это нужно было сделать давным давно.
Hunter, uzun zaman önce Arlo'nun saldırıdan tutuklandığını günü hatırlıyor musun? Хантер, помнишь, как один раз Арло арестовали за нападение?
Ama onların hikâyeleri uzun zaman önce başladı. Но история их началась задолго до этого.
Ama bak, bu uzun zaman önceydi. Но знаешь, это было очень давно.
Keaton'ın zihnine girmeyeli çok uzun zaman oldu. İlham kaynaklarımın doğru olması lazım. Я давно не был на месте Китона, поэтому мне необходимо вдохновение.
Almanlar uzun zaman önce gitmişlerdi. Они уехали с год назад.
Kara, bunu bana uzun zaman önce vermişti. Кара, он дал мне это очень давно.
Son aramalarından bu yana uzun zaman oldu. С момента их последнего звонка прошло достаточно.
Uyuyor numarası yaparak oldukça uzun zaman geçirdim. Я провел много времени, притворяясь спящим.
Uzun zaman önce öğrendiğim bir şey, eğer inandığın şeyler için savaşmazsan, onlara aslında inanmıyorsun demektir. Я давно поняла, если ты не борешься за что-то по-серьезному, то ты не борешься никак.
Uzun zaman boyunca sen ve ailen tüm gücü elinizde tuttunuz. Долгое время у тебя и твоей семьи была вся сила.
Çok uzun zaman önce, dünya henüz hâlâ yanıyorken istasyon bir başına uzayda yaşıyordu. Давным-давно, когда земля была в огне, станций плыли сквозь космос совсем одни.
Bunu uzun zaman önce Paris'te yazmıştım. Я написал их еще в Париже.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.