Sentence examples of "göstermek" in Turkish

<>
Lala, sana bir şey göstermek istiyorum. Лала, я хочу показать тебе кое-что.
Ya tabii bana saçı dökülen iki beyaz adamı göstermek için. Конечно. Чтобы показать мне двух состоятельных, лысеющих белых мужчин.
AWN ve günlük de sadece bizi kötü göstermek konusunda tarafsız davranan avukatlar tarafından yazılacak. И AWM и эти документы будут написаны юристами чья единственная цель выставить нас глупыми.
Hadi Jack, sana birşey göstermek istiyorum. Пойдём, Джек, покажу тебе кое-что.
Yapmamız gereken tek şey, insanlara onun fotoğrafını göstermek, ve böylece bize yardım ederler. Все, что надо - это показывать всем его фото и нам помогут его найти.
Biri Tripp'i kahraman gibi göstermek için ona tuzak kurdu. Кто-то подставил Триппа, чтобы он выглядел как герой.
Ben gerçeği göstermek istedim ama pek umursayan yok gibi! Я хотела кое-что исправить, но кому какое дело?
Ve bu formda Patrick Jane'in Timothy Carter'ın cesedini göstermek için bir ziyaretçi getirdiğini görüyorum. А это документ, подтверждающий, что Патрик Джейн показывал кому-то тело Тимоти Картера.
Bunun ne kadar ciddi bir dava olduğunu göstermek istedim. Я хотел основательно продемонстрировать, насколько серьёзен этот случай.
izninizle, Bay Morton size bir sey göstermek istiyorum. Мистер Мортон, я бы хотел показать вам кое-что.
Baksana, mahzuru yoksa bunun bir kopyasını Bay Jordan'a göstermek için alabilir miyim? Скажите, а могу я получить копию, чтобы показать ее мистеру Джордану?
Beni kötü bir baba olarak göstermek istiyor. Да он пытается выставить меня плохим отцом!
Çünkü yarın sana nasıl yapıldığını göstermek zorunda kalacağım. Завтра я покажу тебе, как это делается.
Hayır, sana hiçbir şey göstermek zorunda değilim. Нет, я ничего не должен тебе показывать.
Babam, pamuk tüccarlarına onlardan aşağı kalmadığımızı göstermek için yaptırmış. Burası ikimiz için çok büyük. Мой старик построил его, чтобы показать хлопковой братии, что мы такие же могущественные.
Rossi ve Reid, adli tıp kafaları göstermek için sizi bekliyor. Росси и Рид, вас ждет судмедэксперт, чтобы показать головы.
Dougal sana birşey göstermek istiyor. Дугал хочет кое-что тебе показать.
Dünyaya, kendilerinden üstün olduğumuz bir türe boyun eğmeyeceğimizi göstermek için canlarını cesurca feda ettiler. Они храбро пожертвовали собой. Чтобы показать миру, что мы не станем подчиняться низшим видам.
Otur, sana bir şey göstermek istiyorum. Сядь, я хочу показать тебе кое-что.
Odamda, sana göstermek istediğim bir şey var. Мне нужно показать тебе кое-что в моей комнате.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.