Sentence examples of "göstermek" in Turkish with translation "показать"

<>
Lala, sana bir şey göstermek istiyorum. Лала, я хочу показать тебе кое-что.
izninizle, Bay Morton size bir sey göstermek istiyorum. Мистер Мортон, я бы хотел показать вам кое-что.
Babam, pamuk tüccarlarına onlardan aşağı kalmadığımızı göstermek için yaptırmış. Burası ikimiz için çok büyük. Мой старик построил его, чтобы показать хлопковой братии, что мы такие же могущественные.
Dougal sana birşey göstermek istiyor. Дугал хочет кое-что тебе показать.
Otur, sana bir şey göstermek istiyorum. Сядь, я хочу показать тебе кое-что.
Odamda, sana göstermek istediğim bir şey var. Мне нужно показать тебе кое-что в моей комнате.
İşbirliği için iyi niyet jestimi sana göstermek istedim. Я хотел показать тебе своё искреннее желание сотрудничать.
Bütün bunların ne kadar gülünç olduğunu göstermek istedim. Я хотел показать, насколько это всё нелепо.
Onlara modern ve kendine yeten kadınların nasıl olacağını göstermek benim görevim. Я должен показать им, как выглядит современная и самодостаточная женщина.
Bana bir şey mi göstermek istediniz Dr. Edison? Вы хотели мне что-то показать, доктор Эдисон?
Nora sana pantolonları göstermek istiyor. Нора хочет показать тебе брюки.
Sana en iyi kısmını göstermek istiyorum. Хочу показать тебе самую лучшую часть.
Kızıl boyadan kurtularak sana olan her şey için ne kadar üzgün olduğumu göstermek istedim. Я решила смыть краску, чтобы показать, как я сожалею об всем этом.
Onlara ikinizin de bir unvanı hak ettiğini göstermek istiyorsun. И ты хочешь показать им, что заслуживаешь звания.
Sana birkaç fotoğraf göstermek istiyorum. Хочу показать тебе кое-какие снимки.
Sana bir resim göstermek istiyorum, Olivia. Я хочу показать тебе рисунок, Оливия.
Luli sana bir şey göstermek istiyorum. Лули, хочу кое-что тебе показать.
Eminim eşine laboratuarı falan göstermek istersin. Ты наверняка захочешь показать жене лабораторию...
Gerçek bir kraliçe nasıl olurmuş sana göstermek istiyorum. Хочу показать тебе, что такое настоящая королева.
Poseidon da yüzünü göstermek zorunda kalacak yani. Тогда Посейдону тоже придется показать свое лицо.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.