Sentence examples of "gözetim altındayım" in Turkish

<>
Arlo CTU'da, gözetim kamerasıyla birlikte yüz tanıma programı çalıştırıyor. Арло в КТП прогоняет записи камер наблюдения через программу опознавания лиц.
Burada çok baskı altındayım. Я просто очень волнуюсь.
Şu an adamlara, gözetim araçlarına mesai saatlerine ihtiyacımızın olduğu noktadayız. Скоро нам нужны будут люди, машины наблюдения, рабочие часы.
Ama ben cok büyük baskı altındayım, belli sekilde görünmek zorundayım, belirli arabayı sürmek zorundayım. Но я, я нахожусь под сильным давлением выглядеть определенным образом, ездить на определенной машине.
Ancak bu insanlar gözetim altında tutulmalılar. Эти люди должны находиться под наблюдением.
Son dönemlerde yoğun baskı altındayım. Последнее время мне так тяжело...
Gözetim altında tutmam lazım. Нужно за ней следить.
Şu aralar yoğun bir baskı altındayım. В последнее время мне пришлось нелегко.
Seni gözetim altında tutacağım. Ты будешь под наблюдением.
Harika, gözetim arabasında yeni bir görev. Отлично, новое задание в фургоне наблюдения.
Sarah ve ben de gözetim eşyalarını hazırladık. Мы с Сарой установили оборудование для наблюдения.
Ve dönemin sonuna ladar gözetim listesinde olacak olmasına rağmen bursu devam edecek. И стипендию, хоть и будет на испытательном сроке до конца семестра.
Otto, drone giremeyecek kadar ağaçlı bir yer için gözetim sistemine ihtiyacım var? Отто, мне нужна система наблюдения на лесном массиве, недоступном для дрона.
Onunla ilgili tutulan gözetim raporlarını istiyor. Он хочет журналы наблюдения на него.
"Evde gözetim"? "Домашнее наблюдение"?
Sizi en az saat gözetim altında tutmamız gerekiyor. Мы должны оставить вас под наблюдением на часа.
Doktorun kliniği gözetim altında. Клиника доктора под наблюдением.
O telefondan bir şey çıksa bile sokakta en az bir çift gözetim aracına ihtiyacın olacak. Начнёшь получать данные с мобилы, понадобится как минимум пара тачек для слежки на улицах.
Ve gözetim altında tutun. Держите его под наблюдением.
Telefonunuzu izliyorum, sokağa da bir gözetim kamerası kurdum. Я подсоединился к вашему телефону и установил наблюдение снаружи.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.