Sentence examples of "gelecek vaat" in Turkish
Ayrıca jeotermal enerji de gelecek vaat ediyor.
Еще один задел на будущее - геотермальная энергетика.
O benim sene önce, Mars Üniversitesi'nde en gelecek vaat eden öğrencimdi..
Сто лет назад он был самым многообещающим моим студентом в Марсианском Университете.
Bunun karşılığında biz de en çok gelecek vaat eden öğrencilerinizi deneme şansını elde edeceğiz değil mi?
В ответ на наше сотрудничество, мы также получаем долю ваших самых многообещающих студентов, так?
O günlerde gelecek vaat eden üç yönetmen vardı.
Было три молодых многообещающих режиссера в то время:
Televizyonun, gelecek vaat eden bir endüstri olduğunu duymuştum.
Я где-то слышал, что телевидение - индустрия будущего.
Max'in Ev yapımı Kekleri gelecek vaat eden güçlü bir işletmedir.
"Домашние Кексы Макс - это активно расширяющийся бизнесс".
Look dergisinin "1958'in gelecek vaat eden palyaçosu" ndan birisin!
Один из сотни самых многообещающих клоунов по мнению журнала Look года.
Ve şimdiye kadar kovduğu en gelecek vaat eden yapımcı olduğunu belirtti.
Он сказал, что вы лучший продюсер, которого он уволил.
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek.
Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Louis, Fransa ile yapacağım anlaşma karşılığında ona toprak vaat etmiş.
Луи пообещал ему территории в обмен на мой союз с Францией.
Bunun adı Gelecek Kütüphanesi ve Norveç'teki bir orman şeklinde.
Он получил имя Библиотека будущего и это настоящий лес в самом сердце Норвегии.
Fakat benim inancım ve sadakatime göre yine Tanrı'nın kendisi bana bütün bu toprakları vaat etti.
Но что касается моей веры и молитв тот самый Бог обещал мне всю эту землю.
ABD Milli Savunma Bakanlığı, şimdi de oradaki Amerika üssünü genişletmek için gelecek yirmi beş yıl içinde milyon doların üstünde harcama yapmayı planlıyor.
Сейчас Пентагон планирует потратить свыше миллиарда долларов на следующие лет для укрупнения военных баз США в Джибути.
Satranç Katili canavarın karnının içinde ipucu vaat etmişti.
Шахматный Убийца обещал нам зацепку в брюхе зверя.
Evet ama ileride aynı yola baş vurmak istersen, gelecek konserlerde işe yarar.
Ага, мы на концерте, только типа в будущем, будущие мы.
Özel bir aile işi sebebiyle bir misafirim gelecek.
Ко мне приедет гость по щекотливому семейному делу.
Vaat edilen manzara ve ışık nadiren gerçekle örtüşüyor.
Обещанный вид и яркость редко совпадают с реальностью.
Buraya bir sürü edebiyat ödülü ve büyük umut vaat ederek gelmiştin.
Ты появился здесь с кучей литературных премий, весь такой перспективный.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert