Sentence examples of "gerçek" in Turkish with translation "настоящее"

<>
Ama bu gerçek mutluluk değil. Но это не настоящее счастье.
Gerçek bir şey bulmadan önce epey derine inmen gerek, evlât. Нужно копать глубже, сынок, чтоб найти хоть что-нибудь настоящее.
Sen gerçek iyiliği hayali iyilikten ayırt edebilir misin? Разве ты способен отличать настоящее добро от воображаемого?
Tabii ki yasa dışı işler dönüyordu ama bu aynı fikirdeki insanlardan oluşan gerçek bir topluluktu. Я уверен, там происходили и незаконные вещи, но это было настоящее сообщество единомышленников.
Ben yine de gerçek ağaç istiyorum. Все равно я хочу настоящее дерево.
Yuri, Crystal'ın gerçek adını biliyor musun? Юрий, ты знаешь настоящее имя Кристал?
Temiz hava, gerçek silahlar ve dürüstçe öldürme. Свежий воздух, настоящее оружие, честная добыча.
Sayınhöö Namçılak (gerçek adı Lüdmila Namçılak) (İngilizce: Сайнхо Намчылак (настоящее имя Людмила Окан-ооловна Намчылак;
Hayır, ancak gerçek bir canavar bunu kabul edebilirdi. Kendinden başka hiç kimseyi ya da hiçbir şeyi önemsemeyen. А не заботиться ни о чём и ни о ком, кроме себя, может только настоящее чудовище.
Evet, gerçek ismim bu, ne kadar uydurma gözükürse gözüksün. Да, Это мое настоящее имя. Даже если оно кажется придуманным.
Bu gerçek bir araştırma mı yoksa tren kazası mı bilemiyorum. Я не могу понять, это настоящее расследование или катастрофа.
Gerçek adınızı benden sakladığınız için sizi suçlayamam. Я не могу вас винить за то, что утаили от меня ваше настоящее имя.
Ama senin gerçek suçunun o pezevengin ölümüyle hiçbir alakası yok. Но твоё настоящее преступление никак не связано со смертью сутенёра.
Neden ilk başta mesajın gerçek olduğunu beş dakika sonrada vazgeçip şaka olduğunu söyledin? Почему ты сказала, что сообщение настоящее, а теперь называешь его шуткой?
Gerçek bir uzaylı aygıtını dizide bir dekor olarak mı kullandın? Ты использовал настоящее инопланетное устройство в качестве реквизита для шоу.
Ayrıca gerçek yerçekimsiz ortam, uzay eğlencesini de tadıyoruz. Мы так же можем испытать настоящее удовольствие космической невесомости.
Sadece gerçek bir mucize Altınay'ı geri getirebilirdi. Только настоящее чудо могло вернуть Золотую Луну.
Gerçek gümüşten yapılma çünkü sonuçta ev de değerli bir şeydir, değil mi? Это настоящее серебро, потому что дом - ценная вещь, так ведь?
Eğer sevgi yalan üzerineyse, bu onun gerçek bir duygu olmadığını mı gösterir? Если любовь построена на лжи, что, значит это не настоящее чувство?
Sen öyle çağırırsın Ale, ama benim gerçek ismim Sandro. Ты называешь меня Але, но моё настоящее имя Сандро.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.