Sentence examples of "gibi görünmeye" in Turkish

<>
Evet bir grup zengin, yaşlı ve beyaz kıçlarını, oldukları gibi görünmeye çalışıyor.. Да, кучка белых богатых стариков строят из себя богатых да еще и белых.
Annie, daha önce iki ajan müşteri gibi görünmeye çalışmıştı. Энни, два оперативника уже пытались выступить в роли клиентов.
Bak, Christian Simonson gelmeden önce gitmek istiyormuş gibi görünmeye çalışma. Не показывай, что хочешь увести её до прихода Кристиана Симонсона.
Birbirinize aşıkmışsınız gibi görünmeye çalışın. Попробуем выглядеть, как влюбленные.
Profesyonel gibi görünmeye çalış. Будь похож на профессионала.
Eğer ağaç değilsen, agaç gibi görünmeye çalışma. Если ты не дерево, не притворяйся деревом.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
"Hava alanında neşeli ve mutlu görünmeye çalışıyorum, ama size küçük bir ipucu vereyim: "Я постараюсь выглядеть радостной и счастливой в аэропорту, но позвольте мне дать вам один совет:
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Böyle görünmeye başlamadan iki dakika önce hazır hale gelmiş oluyor. Оно готово за минуты до того, как выглядит так.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Cesur görünmeye çalışıyordu, ama aslında çok kırılgandı. Старалась казаться сильной, но была такой хрупкой.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Sadece sert görünmeye çalışıyorum. Просто пытаюсь казаться крутым.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Ve çok hoş görünmeye başladı. Он только начинал казаться красивым.
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Sert görünmeye çalışıyordum, herhalde. Я просто пытался выглядеть крутым.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Tüm kalbinle, mümkün olduğu kadar kocaman bir gülücük atmayı unutma ve gerçekten mutlu görünmeye çalış. Не забывай улыбаться как можно более шире, от всего сердца и постарайся выглядеть действительно счастливой.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.