Sentence examples of "gibi" in Turkish with translation "словно"

<>
Meydan bir savaş alanı gibi görünüyor! Площадь выглядит словно зона боевых действий!
Seni de tavuk gibi öptü mü hiç Mer? А тебя он клевал словно цыпленок, Мер?
Hiçbir şey olmamış gibi beraber çalışmaya devam edebileceğimize dair hiç endişen yok mu? И тебя не беспокоит что мы продолжаем работать вместе словно ничего не было?
Bir yılan gibi seni aramak zorunda kaldım. Я должен искать тебя, словно змею.
Bu yılı dün gibi hatırlıyorum. Помню этот год словно вчера.
Zaman Savaşı'nda! Tüm savaş Zaman Kapanı'nda sıkışmıştı. Bir baloncuk gibi düşün. И вся Война была заблокирована во времени, словно закупорена в пузыре.
yıl boyunca bir vampir heykeli gibi donmuş hâldeydi. Он был заморожен словно вампир на протяжении лет.
Tanrım çok cezbedici, suratımın altına konmuş bir kutu çörek gibi. Господи, это так заманчиво, словно коробка пончиков перед носом.
Gözleri kor gibi, dişleri birer hançer. Глаза горят, клыки - словно кинжалы.
Üç veba salgını boyunca bizler fareler gibi kaçışırken, o yerinden kımıldamadı. Она здесь пережила три эпидемии чумы. А мы сбежали, словно крысы.
Bu akşamlık aday olmaya karar vermişsin gibi davran. Сегодня веди себя так, словно решил баллотироваться.
Ama herkesin öününde kalın bir pastırma gibi cızırdarsa toplantıdan başka bir şeye benzer, değil mi? А если он поджарится, словно бекон у нас на глазах ни какой встречи не получится.
Hayır, söylüyorum sana, Dr. Lipschitz, bu tıpkı o plaque olayı gibi. Нет, говорю вам, доктор Липшиц, я словно заново переживаю тот позор.
Öylece etrafta koşuşturup, aynen ilk kibrit kutusunu bulmuş ateş çocuk gibi ortalığı ateşe veriyorsun. А просто бегаешь вокруг и все поджигаешь, словно чокнутый подросток, нашедший коробку петард.
Ama ben hep polislerin ortaklığının evlilik gibi olduğunu duymuşumdur. Только я слышал, что партнёрство копов словно замужество.
Seni hazır telefonda yakalamışken senin kocan salaş, dağınık bir evsiz gibi davranıyor. И пока ты на линии, твой муж словно неряшливый, бездомный бродяга.
Efsanevi Killjoy, bir hayvan gibi yakalanıp kafese mi kapatılacak? Легендарного Кайфолома поймали и посадили в клетку словно какое-то животное?
Hayatım boyunca, şöyle ya da böyle, birileriyle tokalaşmışım gibi hissediyorum. у меня такое чувство, словно я всю жизнь пожимаю кому-нибудь руки.
"Artık biliyorum ki, bir kaç kadını kötüye kullanıyor. ve kadınlar bir büyünün etkisi altında gibi." Теперь я знаю, это он развратил несколько женщин, которые словно бы попали под действие каких-то чар.
Ben yavaşça onun hayatını alırken O bir bebeğin annesi için ağladığı gibi senin için ağlıyordu. Она плакала словно младенец, зовя свою мать, когда жизнь медленно покидала ее тело.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.