Sentence examples of "gideceğim" in Turkish

<>
Oraya gideceğim ve seni kesip çıkaracağım! Я пойду туда и вырежу тебя.
Hatta şimdi o lokantaya gideceğim ve onların ödemesini talep edeceğim. Я поеду в ресторан и потребую, чтобы заплатили они.
Sadece bu gecelik burada kalmama izin verin yarın sabah kendi yoluma gideceğim. Дай мне пережить эту ночь, и утром я пойду своим путём.
Ya cehennemde bir koridorda öylece dikileceksem; "Ee ne yapacağım? Nereye gideceğim?" Вдруг я буду стоять так в аду "Что мне делать, куда идти?"
Ben pek yakında oraya gideceğim. Туда я отправлюсь очень скоро.
Biraz ruj sürmek zorunda kalacağım ve Casey'den özür dilemeye gideceğim. Я собираюсь накрасить губы помадой и пойти извиниться перед Кейси.
Kaçıp gideceğim buralardan, kimse de bir daha görmeyecek beni. Я уйду из дома и никто меня больше не увидит.
Son tüp bebek denememizde kendime şöyle dedim: "Bu sefer de başaramazsak gideceğim".. Когда делали последнее ЭКО, я сказала себе, если не выйдет, я ухожу.
Yarın Donny Ray'in mezarına gideceğim ve ona herşeyi anlatacağım. Пойду на могилу Донни Рэя и поведаю ему все.
Ama ben Anna'ya destek olmak için gideceğim. Но я поеду, хочу поддержать Анну.
Sadece ve sadece sıcak bir kaynak olduğu sürece, nereye gideceğim önemli değil... Пока я на территории горячего источника, не важно, куда я пойду...
Lanet olası eve gideceğim ve arkama bakmayacağım. Я пойду домой и не стану оглядываться.
Eğer bir gün alkolik olursam, kesinlikle tatile Antalya'ya gideceğim. Если я когда-нибудь стану алкоголиком, то обязательно поеду в отпуск в Анталию.
Ben eve gideceğim ve Bo-Bo için bir kaç eşya getireceğim. Я лучше пойду домой и прихвачу для Бо кое-какие вещички.
Eğer güzel bir kadın olsaydın, Van'a seninle birlikte giderdim; ama güzel bir kadın değilsin, ben seninle sadece Diyarbakır'a gideceğim. Если бы ты была красивой женщиной, то я бы поехал вместе с тобой в Ван; но так как ты некрасивая, то я поеду с тобой всего лишь в Диярбакыр.
Eğer o L.A. "e gidiyorsa, ben de Doğu" ya gideceğim. Ну, если он в Лос-Анджелес, то тогда я пойду на восток.
Küçük velet nereye giderse, ben de onunla gideceğim. Куда он ни пойдет, я пойду с ним.
Ben eve gideceğim ve hafıza kartlarımı çalışma rehberlerimi ve birkaç da çikolatayı kapıp getireceğim. Я пойду домой и собираюсь забрать мои карточки и учебники и некоторые энергетические батончики.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.