Sentence examples of "hak ettiği" in Turkish
Erivan'ın dört bir yanında, hak ettiği ismi ile mor renkli "Unutma Beni Çiçeği", küçük öğrencilerin göğüslerine taktığı broştan, kahve içen üniversite öğrencilerinin dizüstü bilgisayarlarındaki çıkartmalara kadar görülüyor.
Повсюду в Ереване можно увидеть фиолетовые цветы с очень точным названием - незабудка: и у школьников, носящих на груди значки с ее изображением, и на наклейках ноутбуков пьющих кофе студентов университетов.
Ve siktiğimin şehrini hak ettiği sona kavuşturacağız.
И грёбаный город встретит свою заслуженную судьбу.
Bu dünya, birçoğuyla birlikte Bir'in parçası olarak hak ettiği yeri alabilir.
Он может занять своё место вместе со множеством остальных как часть Единого.
Ama ben kendi aletimi hak ettiği yere sokmaya devam edeceğim.
Я просто стараюсь, чтобы мой елдак висел где надо.
Tüm söylemek istediğim.... Absaroka Bölgesinin iyiden daha fazlasını hak ettiği.
Я сказал лишь то что округ Абсарока достоин большего чем хорошо.
Şunu unutmayın. Reklâmlar hafifler hafiflemez. Amerikan halkı bu kitabı hak ettiği şekilde fırtına sonrası sessizliğine gömecektir.
Помяните моё слово: едва уляжется шумиха, как американская публика наградит эту книгу заслуженным забвеньем.
Beni bu şerefsizin hak ettiği adaleti görmesinden daha mutlu edecek bir şey yok.
Я и сам буду счастлив увидеть, как эта сволочь получит по заслугам.
İşlenen günahı görüp de hak ettiği isimle anmak mı saygısızlık?
Наглость ли это видеть грех и называть его подобающим словом?
"Umarım bu idam kararı, Camille'ye hak ettiği huzuru verir."
"Надеюсь, это даст Камилле мир, которого она заслуживает".
Bana sorarsanız bu herif hak ettiği her şeye kavuşmuş.
На мой взгляд, этот человек получил по заслугам.
Şahsen gelincikler tarafından yenmeyi hak ettiği kanısındayım ama kendisine en iyi bizim yardım edebileceğimizi ima ediyor.
Лично я считаю, что его стоит рвать собаками, но он настаивает на нашей помощи.
Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı:
Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас.
Diğer Zone yazarları ile hapiste olan Atnaf, hapis cezası değil övgü hak ediyor.
Атнаф, вместе с другими заключенными блогерами Zone, заслуживает похвалы, а не тюремного приговора.
Senin annen gösteri devam ettiği sürece yaşamaya devam edecek.
Твоя мать жила, потому что шоу всегда продолжалось.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert