Sentence examples of "halkın önünde" in Turkish

<>
Halkın önünde temizlik çarmıhına gerilip uzuvları parçalanmalı. Его надо публично разорвать на искупительной дыбе.
Bunu halkın önünde yapmak ise cehennem azabıdır. А сделать это на публике адски непросто.
Kraliyet Sarayı'nın önünde filler. Слоны перед Королевским дворцом
Yetkililer halkın öfkesiyle karşılaştığında sorumluluk sahibi bir hükümet, profesyonel ve cesur olmak zorundadır. (Власть обязана) стать ответственным правительством, профессиональным и смелым, когда сталкивается с недовольством людей.
Lütfen binanın önünde toplanın. Собираемся снова перед зданием.
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
Gözler önünde saklanmayı seviyorum. Решил спрятаться на виду.
Ya kendi halkın, onlar ne kadar saftı? А твой собственный народ, насколько они чисты?
Daha önce büyük jüri önünde bulundum, Frank. Я представал раньше перед большим жюри, Фрэнк.
Osage portakalı için halkın taktığı bir çok isimden birisi. Одно из многих народных названий маклюры, китайского апельсина.
O konsolun önünde çok.... zaman geçirdim. Я провел кучу времени перед этим пультом.
Halkın temsilcileri için şarap getir! Принеси вина для представителей народа!
Askerlerinin önünde kralla alay ettin. Ты поносил короля перед солдатами.
WikiLeaks halkın bilgiye ulaşmasını yeniden tanımlıyor. WikiLeaks переопределил право общественности на информацию.
Poşetteydi, kapının önünde. В пакете. Перед дверью.
Bana kalırsa kardeşin halkın önüne daha fazla çıkmalı. Думаю, твоему брату нужно почаще публично выступать.
Evet, yolda gelirken arabasını gördük. Otelin önünde. Да, мы видели его машину возле отеля.
Halkın arzularını yerine getiriyor. Она исполняет волю народа.
Yargıç McIntyre'ın önünde beni küçük düşürdün. Ты унизил меня перед судьей Макинтайром.
Halkın kendi taraflarında olan birine ihtiyacı var. Простым людям нужен человек на их стороне!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.