Sentence examples of "halkın prensesi" in Turkish

<>
Diana gibi, halkın prensesi. Буду Дианой, принцессой сердец.
Yetkililer halkın öfkesiyle karşılaştığında sorumluluk sahibi bir hükümet, profesyonel ve cesur olmak zorundadır. (Власть обязана) стать ответственным правительством, профессиональным и смелым, когда сталкивается с недовольством людей.
Prensesi vermemi mi istiyorsun? Мне придется отдать Принцессу?
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
Kimmiş babasının küçük prensesi? Кто папина маленькая принцесса?
Ya kendi halkın, onlar ne kadar saftı? А твой собственный народ, насколько они чисты?
Sonra Şrek prensesi öpmüş. Тогда Шрэк поцеловал принцессу.
Osage portakalı için halkın taktığı bir çok isimden birisi. Одно из многих народных названий маклюры, китайского апельсина.
Ben Monako prensesi olacağım! Я будущая принцесса Монако!
Halkın temsilcileri için şarap getir! Принеси вина для представителей народа!
Bu olağanüstü başarıları bazılarının ona 'Paleontoloji'nin Prensesi' demesine sebep oldu. Её называли "Принцессой палеонтологии", настолько значимы были её достижения.
WikiLeaks halkın bilgiye ulaşmasını yeniden tanımlıyor. WikiLeaks переопределил право общественности на информацию.
Aşk Prensesi de değilim. И не Принцесса Любви.
Bana kalırsa kardeşin halkın önüne daha fazla çıkmalı. Думаю, твоему брату нужно почаще публично выступать.
Üç balo prensesi seçimi... Голосование за трех принцесс...
Halkın arzularını yerine getiriyor. Она исполняет волю народа.
Prensesi halkına geri götür. Верните принцессу её народу.
Halkın kendi taraflarında olan birine ihtiyacı var. Простым людям нужен человек на их стороне!
Ben Leslie Knope ve büyüdüğümde, tek boynuzlu atın prensesi ya da meclis üyesi olmak istiyorum. Yanlış. Я Лесли Ноуп и когда я вырасту, я хочу быть принцессой единорогов или членом городского совета.
Çalıştığım süre boyunca tüm halkın hassasiyetlerine ve problemlerine karşı diyaloga açık olmak zorundayım. Я должен быть открытым для диалога, сочувствовать всем людям и их проблемам.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.