Sentence examples of "hareket hâlinde" in Turkish

<>
Telefonu gündüz vakti hareket hâlinde. Телефон движется в дневное время.
Sürekli hareket hâlinde olmalıyım. Я постоянно в движении.
Demiştim sana; bana ateş ettikleri zaman hareket hâlinde çok daha iyiyim diye. Говорю тебе, я лучше в движении, и когда в меня стреляют.
Birim İki. Bayan Bing hareket hâlinde. Группа два, выдвигается миссис Бинг.
Yurttaş kollektifleri halkı etkileyen konularda tartışmak ve birlikte hareket etmek amacıyla halk toplantıları, komisyonlar ve iş gurupları aracılığıyla çalışmaya devam ediyor. Гражданские сообщества продолжают действовать посредством народных собраний, комиссий и рабочих групп. Это позволяет им обсуждать затрагивающие население страны темы и действовать сообща.
Kono, tek parça hâlinde olmak da güzel. Да, Коно, хорошо вернуться одним куском.
Oswald yalnız hareket etmiş, benekli elbiseli kız falan. Освальд действовал в одиночку. Девушка в платье в горошек.
Onu tek parça hâlinde geri getirmekle ilgilenmiyorsun, değil mi? Тебя не волнует, вернём ли мы её в целости.
Hareket ediyordum ve geri kalan her şey donmuştu. Я двигалась, а всё вокруг словно замерло.
Seni tek parça hâlinde gördüğüme sevindim Kenny. Кенни, рад видеть тебя в целости.
Peki, o zaman hızlı hareket etmeliyiz. Ну, тогда мы должны двигаться быстро.
Çok ama çok hassas hareket etmeliyiz. мы должны действовать очень очень осторожно.
Ambrose, hareket edebiliyor musun? Эмброуз, вы можете двигаться?
Daha fazla hareket etmelisin. Тебе нужно больше двигаться.
Isı, hareket ve ışığa ihtiyacın var. Тебе нужно тепло, движение и свет.
Hızlı, sert ve kararlı bir şekilde hareket etmeliyiz. Мы должны предпринять быстрые, твердые и решительные действия.
Şimdi hareket etmez ve çalışmazsak hepimiz ayvayı yeriz. Не будем двигаться и работать, нам конец.
Her zaman biraz fazla ileri geri hareket ettiğimi düşünmüşümdür. Daha çok böyle hareket etmeliyim. Мне всегда казалось, что я часто двигаюсь взад-вперёд, хотя можно вот так.
O kadar korkuyorum ki. Hareket edemiyorum, konuşamıyorum, nefes alamıyorum. Так страшно, что не могу двигаться, говорить, дышать...
Eren, hareket edebilir misin? Эрен! Ты можешь двигаться?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.