Sentence examples of "harekete basladim" in Turkish

<>
Cihatçılıkla mücadelede düğüm noktası olan Cibuti, kötü ekonomi ve aşırı kalabalıklaşma ile karşı karşıya ve ülkede konuşlu bulunan yabancı kuvvetlerin harekete geçmemesi durumunda yıkılabilir. Переживая чрезмерное перенаселение и слабую экономику, Джибути, ключом в борьбе с джихадизмом, может рухнуть, если внешние силы, находящиеся там, не смогут принять необходимых действий.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Harekete geçmek için bir dürtü oluştu, ben de kaybolan diğer hayatları çizmeye başladım. Это укрепило импульс действовать, поэтому я продолжила рисовать портреты людей, которых уже нет.
Artık durdurmak için geldiğimiz şeyle ilgili harekete geçebilir miyiz? Может, уже совершим акт терроризма против собственной страны?
Beyler, hemen harekete geçmemiz lazım. Господа, надо срочно принять меры.
Pekala, harekete geçme zamanı. Ну что, пора действовать.
Konuşmayı bırakıp harekete geçme zamanımız geldi. Пора перестать говорить и начать действовать.
Bir kere harekete geçti mi tüm Kryptonluları yeni dünyaya gönderecek. Если её активировать, она отправит всех криптонцев с Земли.
Endişeleniyorum, içeriden birisi harekete geçerse. А если там кто-то начнёт действовать...
Sonra bırakın, bildikleriniz harekete geçsin! Затем вкладывайте эти знания в действия.
Tatlım, harekete geçmen gerek. Милый? Ты должен двигаться.
Biz harekete geçmeden önce kaç tanesi daha kaybolacak? Сколько еще должны пропасть, что мы вмешались?
O, başkalarına gerek eylemlerle gerekse içgüdüleriyle harekete geçmeleri için ilham veren biriydi. Он был человеком, который вдохновлял других действовать своим примером, своим инстинктом.
Acilen harekete geçmemiz gerek. Мы должны срочно действовать.
Takım B harekete geçti. Подразделение Б, вперёд!
Liv'i aradım ama cevap vermiyor. Hemen harekete geçmeliyiz. Она не отвечает, но нам пора двигаться.
Eğer Rikke Lyngvig'in söyledikleri doğru ise, harekete geçmeniz gerekecek. Но если Рикке говорит правду, Вы обязаны предпринять меры.
Bazen harekete geçmeniz gerekir. Иногда нужно начинать действовать.
Onu harekete geçiren şeyin tam olarak ne olduğunu incelemeliyiz. Мы должны узнать, что именно делает ее особенной.
Hakim Hopkins harekete geçmeni bekliyor olacak. Судья Хопкинс будет ждать твоих действий.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.