Sentence examples of "hava derece" in Turkish
burada Saygon'da hava derece ve gerçekten de çok nemli.
В центре Сайгона около градусов, также высокая влажность.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur.
Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Suriye pasaportum olmasaydı, "Duvara yakın bekler misiniz hanımefendi?" gibi son derece kibar bir cümleyi asla duymazdım ve çocukluğumun okul cezalarını hatırlamazdım.
Если бы не мой сирийский паспорт, я бы никогда не услышала эту крайне вежливую фразу: "Не могли бы вы подождать в стороне у стены, мисс?", и я бы не вспомнила детские школьные наказания.
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi.
Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu.
Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Size son derece kışkırtıcı resimler ve mesajlar yollamış.
Она посылала вам очень откровенные картинки и СМС.
Büyükanne, talep derhal yakın hava desteği Bu Fox Üç-Zero olduğunu.
Бабушка, это Лиса -0, запрашиваю немедленную поддержку с воздуха.
Yörüngede bir şeylerin olması son derece can sıkıcı.
Оно довольно низко, чтобы находиться на орбите.
Sayın yolcularımız, an itibariyle güzel derece olan Los Angeles için inişe geçiyoruz.
Господа, мы начинаем снижение над Лос-Анджелесом, где сейчас комфортные градуса тепла.
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil.
Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Hava durumundaki son gelişmeleri sunman gerekmiyor mu senin, Brandi?
А тебе разве не нужно заняться прогнозом погоды, Бренди?
Kardeşim, sizin büyünüzün son derece güçlü olduğunu söylemişti.
Моя сестра сказала, что ваша магия весьма впечатляет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert