Sentence examples of "hayırlı bir" in Turkish

<>
Onun rızasının seninkiyle uyuşması ne kadar hayırlı bir olay. Как удачно, что Его воля созвучна с твоей.
Pek hayırlı bir başlangıç. Не очень благоприятное начало.
Daha hayırlı bir şey uğruna olan kutsal bir plana güvenmek değil ki bu. Это не то же самое, что довериться плану свыше на твое благо.
Hayır kurumlarımızdan birine o yüzden eğer teselli olacaksa hayırlı bir işe vesile oldu. Так что, если тебя это утешит, оно пошло на благое дело.
Çinliler için hayırlı bir ad. Это приятное название для китайцев.
Soleil hayırlı bir evlat. Солей - хорошая дочь.
Ne hayırlı bir iş yapıyorsunuz burada. Каким хорошим делом вы тут занимаетесь.
Yani Şeytan bugün hayırlı bir iş yaptı. Так-с, дьявол сделал доброе дело сегодня.
Korkarım senin için hayırlı bir şey değil. Боюсь, для тебя - ничего хорошего.
Bunu nasıl hayırlı bir iş olarak görebilirsin? Как ты вообще можешь на этом зарабатывать?
Hayırlı bir evlat büyüttü. Она вырастила хорошего парня.
Russ, giderayak hayırlı bir iş yapalım. Расс, давай напоследок сделаем что-то хорошее.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Yeni telefonun hayırlı olsun, Diwan. Поздравляю с новым телефоном, Диван.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Senin için de hayırlı olur bu. И ты не сделаешь хуже себе.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
En hayırlı olan ne? А что будет лучше?
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Çocuklarım için neyin hayırlı olduğunu bana senin söylemen biraz ironik değil mi? Боже, какая ирония. Ты рассказываешь, как будет лучше для детей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.