Sentence examples of "hayatlarını feda" in Turkish

<>
Vega'ya olan saldırıda hayatlarını feda ettiler. Они пожертвовали собой ради защиты Веги.
İnsanlarımız daha büyük bir Doğu Asya için hayatlarını feda ediyor. Наши люди жертвуют своими жизнями ради создания Великой Восточной Азии.
Ülkenin zor durumdaki ekonomisi, turistlerin getirdiği parayı severek kabul ediyor olabilir ama ortalama bir turist, ziyareti esnasında ekonomik krizin sonuçlarına katlanan insanların gerçek hayatlarını göremiyor. В то время как бедствующая экономика страны извлекает пользу из денежного потока от иностранных туристов, большинству приезжих никогда не показывают жизнь местных жителей во времена нищеты.
Bizi kurtarmak için her şeyini feda ettin. Ты всем пожертвовала, чтобы спасти нас.
Kısacık değerli hayatlarını harcadıkları için acı çekmeyi hak ediyorlar. Они заслуживают муки за растрату их мимолетных драгоценных жизней.
Seni ararken hayatımın yarısını feda ettim zaten. Я пожертвовала ее половиной в поисках тебя.
Bu gezegen insan ırkı tarafından yok ediliyor. Biz de bu yüzden hayatlarını sömürüyoruz. Планета разрушается от гонки человечества, чьи жизни только сосали из неё жизнь.
Bunlar bana zevk veriyor, ama ayrıca günlük hayatta yapabileceğim bir şeyi feda etmemi sağlıyor. Всё это приносит мне радость. Но вместе с тем это то, чем можно пожертвовать.
Onların da tüm hayatlarını en ince detayına kadar incelemiştik. Но мы уже изучили их жизни вдоль и поперек.
Herkes vezirini feda edebilir, Josh. Каждый может пожертвовать ферзем, Джош.
Benim uğruma hayatlarını ortaya koyarlar. Готовых отдать за меня жизнь.
Hayatımızı sizin için feda ettim çocuklar. Я ради вас живу, ребята.
O zaman çocukların hayatlarını düşünün. Тогда подумайте о жизнях детей.
Ama muhakkak hayatını bilim için feda edecek birkaç manyak bulabilirler öyle değil mi? Но они ж могут найти какого-то чокнутого, который пожертвует жизнью ради науки?
İnsanlar ölü bir akrabanın evine yerleşmek için hayatlarını alt üst etmezler. Люди не гробят свои жизни на уборку мёртвых домов своих родственников.
Biri kendini feda etmeli. Кто-то должен собой пожертвовать.
Diğerleri benim için hayatlarını tehlikeye atarken öylece oturup beklemekten daha fazlasını yapmamı sağla. Чтобы не сидеть пнём на корабле, пока остальные рискуют ради меня жизнью.
Kendi kıçını kurtarabilmek için seni feda etti. Он отдал тебя, чтобы спасти себя.
Uyuşturucu insanların hayatlarını mahveder beyler. Наркотики ломают жизни, люди.
Antreman yaparak ve kendini feda ederek saatlerini harcadın. Да, и ты тренировался часами, жертвовал.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.