Sentence examples of "içmek" in Turkish

<>
Bir taksici de müşterisini bırakmış bir kahve içmek için mola vermişti. Водитель такси довёз пассажира чуть быстрее и остановился выпить чашку кофе.
Travis içki içmek için çok genç. Трэвис слишком молодой, чтобы пить.
Ben de Marakeş'te nargile içmek istiyorum. Я хочу курить кальян в Марракеше.
Sanırım Bayan Legge o saatte çay içmek için oraya gelmiştir? Полагаю, мисс Легг заходила в то время попить чаю?
Cuma gecesi ışıkları altında yalnız içmek için şişeyi alıp çıktım. Взял бутылку и под огнями ночи пятницы выпил в одиночку.
Tur boyunca yemek ve içmek yasak. На экскурсии никакой еды и напитков.
Seninle bir içki içmek ile geceyi hapiste geçirmek arasında bir karar verdim. У меня был выбор выпить с тобой или провести ночь за решеткой.
Yemek, içmek, sıçmak, sikmek ve daha fazlası için savaşmak, değil mi? жрать, пить, срать, трахаться, и бороться за место получше, так?
Bu kokain içmek için bir bahane değil. Это не повод, чтобы курить крэк.
Radford, Kevin öldükten sonra bira içmek için dışarı davet etti beni. Sinirliydi. Радфорд пригласил меня попить пива после смерти Кевина, и он был зол...
Kampüste kahve içmek için güzel bir yer biliyor musun? Ты знаешь где можно выпить приличного кофе в кампусе?
Alma, bira içmek için yaşın daha çok küçük. Альма, ты слишком маленькая, чтобы пить пиво.
Bara gidip tek başınıza içmek sık yaptığınız bir şey mi? - Hayır. Вы часто этим занимаетесь, ходите в бар, чтобы выпить в одиночестве?
yaşına geldiğinde, içmek yenidir ve heyecan vericidir, ve herkes bunu yapar. Когда тебе, пить это что-то новое и захватывающее и все это делают.
Aslında oturmak ve bol bol su içmek istiyorum. Нет, мне лучше присесть и выпить воды.
Bir kaç hafta önce içmek için çıkmıştık. Мы ходили несколько недель назад выпить вместе.
Eğer siz veya diğer dedektifler daha sonra bir şeyler içmek isterseniz barmen'e Epstein'le beraberiz deyin. Если вы или другие детективы захотите выпить, скажите бармену, что вы со мной.
Bir ara beraber takılmak ya da kahve içmek ister miydin diye merak ediyordum. Хотела спросить, не хочешь ли как-нибудь встретиться и выпить кофе, например.
Tamam, şimdi sırayla bu bozuk parayı masaya çarptırarak bardağa sokmaya çalışacağız. Girerse diğer kişi içmek zorunda. По очереди запускаем четвертак об стол и если он попадает в стакан, другой игрок должен выпить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.