Sentence examples of "işaret ediyorlar" in Turkish

<>
Ve Avrupa'daki bütün çocuklar da batıyı işaret ediyorlar. А все дети в Европе показывают на запад.
Sadece gökyüzünde bir şeyi işaret ediyorlar. Только указывают на что-то в небе.
Tamam, bana feneri işaret ediyorlar. Так, мне уже подали сигнал.
Deliller de buna işaret ediyor. Bu cinayet uyuşturucuyla ilgili. Как показывают улики, убийство было совершено из-за наркотиков.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Ses analizi batı Tennessee, Memphis bölgesini işaret ediyor. Анализ голоса указывает на запад Теннесси, окрестности Мемфиса.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
İyiye işaret falan değil. Это не хороший знак!
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Hiçbir iz ya da işaret yoktu. Не было никаких знаков или следов.
Cezaevi çalışanlarını da kontrol ediyorlar. Тюремных работников они тоже проверяют.
Saç renginin kaybı, otoimmün hastalığa işaret eder Graves Hastalığı olabilir. Потеря волосяного пигмента указывает на аутоиммунное заболевание, возможно базедова болезнь.
DNA'yı kontrol ediyorlar. Они проверяют ДНК.
Bir sonraki en yüksek yere çıkmalıyız ki helikopterdeki babama işaret gönderebilelim. Надо попасть на самую высокую точку, чтобы передать сигнал папе.
Romalılar izlerini bırakmaya devam ediyorlar ve arenalarını inşa ediyorlar. Римляне продолжают покидать свой след и построить свой цирк.
Bunu geçitten yollacağım ve bana, güvenli olduğuna dair bir işaret yollamanızı bekleyeceğim. Отправляю вам Кино, и жду вашего сигнала, что мне можно вернуться.
Jonas ve Teal'c SG-3 ve'e ön tarama için yardım ediyorlar. Джонас и Тилк помогают SG-3 и начать предварительный осмотр местности.
Buna dair bir işaret yok. У меня нет её признаков.
Hasta kayıtlarını kontrol ediyorlar. Они проверяют записи пациентов.
Oksijensizlik, kimyasal yanıklar ve akciğerdeki patlak damarlar. Hepsi kuşku götürmez şekilde siyanürü işaret ediyor. Гипоксия, химический ожог, лопнувшие сосуды в легких, всё решительно указывает на цианид.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.