Sentence examples of "ikna edeceğim" in Turkish

<>
Yargıç Waters'ı ikna edeceğim. Поговорю с судьёй Уотерс.
Sen bunu hallederken, ben de Siegel'i birisinin müzeyi soyacağına ikna edeceğim. А я пока постараюсь убедить Сигела, что кто-то собирается ограбить музей.
Onları paranın yarısı için ikna edeceğim. Я уговорю их отдать тебе половину.
Onu gün doğmadan beni öpmeye nasıl ikna edeceğim? У меня никаких шансов поцеловать её до рассвета.
Ben de bir şekilde Gabe'i senin köstebek olmadığına ikna edeceğim. А я постараюсь убедить Гейба, что ты не крот.
New York'ta kalması için onu ikna edeceğim. Я собираюсь убедить его остаться в Нью-Йорке.
Ben kaybedersem, müvekkilimi, anlaşmanı kabul etmesi için ikna edeceğim. Если проиграю я, то я уговорю своего клиента принять твою.
Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı. Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест.
Oraya götürüp gün batımında teklif edeceğim. - Harika! Я отведу её туда и сделаю предложение на закате.
Yoo Ri'nin akrabaları, babasını ikna etmişler. Похоже, отца Ю Ри уговорили родственники.
Bu savaş sayesinde çok daha dinamik ve güçlü bir ülke inşa edeceğim! Я сделаю нашу республику моложе, сильнее! С помощью этой войны.
Eğer durum buysa, onlara sağladığın yardımı askıya alma konusunda seni ikna edebileceğimizi umuyoruz. Если это так, мы надеемся, что можем убедить вас не оказывать помощи.
A'yı durdurmada sana yardım edeceğim, bunun için senden izin istemiyorum. Я собираюсь помочь остановить Э. И я не спрашиваю твоего разрешения.
Yönetim kurulunu buna ikna etmekte zorlanırım. Совет будет трудно в этом убедить.
Ve bunu yaptığında onları kullanarak Berk'i yok edeceğim. И когда ты закончишь, я уничтожу Олух.
Onu doğruyu söylemeye ikna et. Тогда убеди его рассказать правду.
Kusura bakmayın, ama sizden bunu imzalamanızı rica edeceğim. Извините, но мне придется попросить вас подписать это.
Yılan onları, her şeye gücü yeten Tanrı ile eşit olacaklarına dair ikna etmişti. Он убедил их, что они.. могли бы стать равным самому Господу Богу.
Ünlü biri olmana yardım edeceğim. Я помогу тебе стать звездой.
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı. Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.