Sentence examples of "insanın" in Turkish with translation "человек"

<>
Şu anda, daha önce hiçbir insanın inemediği bir derinlikteyiz. Ни один человек никогда еще не погружался на такую глубину.
Çünkü, bir insanın böyle bir şeyi nasıl karşılayacağını önceden bilemezsin. И ведь никогда не знаешь, как человек к этому отнесется.
Çünkü bir insanın ne yaptığını bilmeye hakkı vardır. Человек имеет право знать, что он делает.
Bir insanın, Dalekler ve Zaman Savaşı'ndan haberi var. Человек, который знает о далеках и Войне Времени?
Ülkenin kusurları ne olursa olsun hâlâ insanın ülkesini öncelikli tutması gerektiğine inanıyorum. Я всё же верю, что человек должен ставить страну превыше всего.
Dinle, sana bir avuç insanın bildiği bir şey söyleyeceğim. Я скажу тебе кое-что о чем знает всего несколько человек.
Neden aklı başında her insanın imkansız olduğunu bildiği bir şeyin doğru olduğuna inandınız? Почему вы хотели верить в то, что любой здравомыслящий человек сочтёт невозможным.
Ama artık, dünya, onu bir insanın durdurabileceğini biliyor. Но теперь мир знает, что человек может его остановить.
Her insanın hayal ettiğinden daha iyi görebilmen, daha net duyabilmen, daha hızlı hareket edebilmen. Что ты можешь видеть лучше Слышать более чисто, двигаться быстрее чем любой человек может надеяться?
Bunu istemediğini biliyorum. Ama müvekkilimizi dinleyince bir insanın olması ve bir başkasının olamaması, bunlar beni etkiledi. Но когда я услышал нашего клиента что один человек и другой могут не встретиться, меня осенило.
Az sonra sana sadece Savunma Bakanlığı'nın en üstündeki bir avuç insanın ve bu birimin bildiği bir şeyler göstereceğim. То, что я намерен показать вам, известно только этому отделу и паре человек в верхушке Минобороны.
Teknoloji değiştirilmeliymiş, zira insanın kendi DNA'sında bulunan bilgiye ulaşması için gereken öğrenme süreci yavaş işliyormuş. Технология должна была быть изменена, чтобы человек мог медленно учиться получать доступ к генетическому знанию из ДНК.
Tek bir insanın bile seni fark etmesi ve seni istemesi bile seni memnun ederdi. Вы были бы рады, если бы хоть один человек заметил и захотел вас.
"Entertainment Weekly" bölüme B + verdi ve "22 dakikanın ardından bu altı insanın inandırıcı gözüken bir dostluk kurduğunu" belirtti. "Entertainment Weekly" оценивает эпизод в "B +" и заявляет, что "" через 22 минуты эти шесть человек сидят как давние приятели "".
2011 yılında yaklaşık 2,5 milyar insanın düzgün bir tuvalete erişimi yoktur ve bir milyar insan etraflarındaki açık alana dışkılamaktadır. В 2011 году около 2,5 миллиарда человек не имели доступа к нормально обустроенным туалетам, и около одного миллиарда практикуют открытую дефекацию в окружающую среду.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.