Sentence examples of "iyi şeyler" in Turkish

<>
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Bilemem, ama iyi şeyler geliyor. - İyi? Я не знаю, но это было очень красиво...
Başımıza iyi şeyler de geliyor. Хорошее тоже с нами случается.
Seksi, bilgili sarışın, hayatında daha iyi şeyler seviyor. Сексуальная, хорошо сложенная блондинка, любительница "сладенького".
Dürüst olmak gerekirse, yalancılar daha iyi şeyler uydururlar. И если честно, тебе ещё учиться и учиться.
Hep iyi şeyler için savaştı. Она боролась за всё хорошее.
Sence ötekileri daha iyi şeyler mi söyler? Думаете, о нём кто-то скажет лучше?
Hiç iyi şeyler değildi. Bu yüzden seni çoktan sevdim. Только плохое, что заставляет тебя мне уже нравиться.
Çok daha iyi şeyler yapabiliriz. Мы могли бы делать что-то!
Benim için iyi şeyler düşündü. Он хорошо думал обо мне.
Çünkü onun hakkında hiç iyi şeyler duymadım. Я тоже о нем слышала мало хорошего.
Konuştuğu tek şey beyaz şapkalar ve iyi şeyler yapmak. Эта вся ее болтовня про добро и белые шляпы.
Tekrar bir dedektif olup değişiklik olsun diye iyi şeyler yapardım. Чтобы снова стать детективом, сделать что-то хорошее для разнообразия.
Ve biliyoruz ki Tanrının evinde bugün hepiniz için iyi şeyler var. Мы знаем, что Господь припас добра для каждого из вас.
Tüm iyi şeyler kapılmıştı. Все лакомые места заняли.
Dünyadan nefret ederek yaşamaktan daha iyi şeyler var. Есть варианты получше, чем ненавидеть весь мир.
O güçleri al ve iyi şeyler için kullan. Возьми эту силу и используй ее во благо.
Hakim Graves'ten senin hakkında çok iyi şeyler duydum. Слышал о тебе много хорошего от судьи Грейвза.
Sonra da, hapishanede iyi şeyler yapmaya çalıştığım için hücreye tıkılmıştım. Затем делал хорошие дела в тюрьме, и попал в карцер.
Jenna'nın çocuklara hakaret etmesini izlemekten başka yapacağım daha iyi şeyler vardı. У меня есть дела поважнее чем смотреть как Дженна унижает детей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.