Beispiele für die Verwendung von "iyi" im Türkischen

<>
Evlenme teklifi olarak kulağa daha iyi geliyorsa evlenme teklifi diyelim. Если лучше звучит в качестве предложения, тогда это предложение.
Bonnie laptopu alamamış, bu iyi bir şey. Бонни не смогла достать ноутбук, это хорошо.
Erkek arkadaşının ölümüne sebep olan iyi bir ajan. Хороший агент, из-за которого погиб её парень.
Bu yüzden baban senin iyi bir kral olacağından şüphe duyuyor. И поэтому он сомневается, что ты будешь хорошим королём.
Size söylüyorum, Lakers'la ilgili çok iyi hislerim var. Я говорю, у меня хорошее предчувствие насчет Лэйкерс.
En iyi müşterim bugün ne istiyor? Чего желает мой лучший клиент сегодня?
Araştırmayı yapan kişiler bana bunun gerçekten iyi bir fırsat olduğunu söylediler. Люди, проводившие анализ, сказали, что это хорошая сделка.
Onlar iyi bir şey görürler ve onu alırlar. Они видят что-то получше и хватаются за него.
Ülkem için bir çok iyi şey yaptım. Я сделал много хорошего для своей страны.
Baykuş onların iyi ve zeki olduğunu söyledi. Филин сказал - они умные и хорошие.
Beraber görev yaptığın iyi adamları hatırlamak önemlidir. Важно помнить хороших людей с которыми служил.
Umarım senin ailen üzerinde daha iyi bir etki yaratırım, Emily. Надеюсь, я произведу лучшее впечатление на ваших родителей, Эмили.
Seni unutacak ve artık iyi bir hayat yaşayacak. Он забудет о тебе и будет жить прекрасно.
Duyguları kontrol edebilme yeteneğim ona iyi hizmet etti. Мое умение контролировать эмоции сослужило ей хорошую службу.
Su altı kamerası ekibi, Filipinlerdeki balıkçılar için iyi hazırlanmıştı. Команда подводных кинооператоров отлично подготовилась для съёмок рыбаков на Филиппинах.
Büyük, şişman bir muhbiri öldürüp bağırsaklarını deşmek kadar iyi bir spor olamaz. И нет лучшего упражнения, чем убийство и расчленение большого, толстого информатора.
Sence Dr. Mettler bizi iyi bir çift olarak görüyor mu? Как ты думаешь, доктор Меттлер считает нас хорошей парой?
İşte sana iyi bir terapistin numarası. Вот тебе телефон одного очень хорошего...
İyi geçinmeye çalışıyoruz; ama aramız o kadar da iyi değil. Мы пытаемся ладить, но все же мы не лучшие друзья.
Bu oldukça garip, çünkü Lazaro çok iyi bir evsahibiydi. Как это ни странно, Лазаро был лучшим из хозяев.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.