Sentence examples of "küçük düşürmek" in Turkish

<>
Kızın karşısında beni küçük düşürmek niyetindeydi. Он хотел меня унизить перед девушкой.
Senin suçun, beni küçük düşürmek için pısırığın teki yaptın onu. Тут ты виновата, вырастила его девчонкой, чтобы унизить меня.
Sizi küçük düşürmek için Efendimizin dublörünü kullandılar! Они использовали двойника, чтобы принизить вас.
Biliyorum sınırı aştım ama beni böyle küçük düşürmek zorunda değildin. Я пересёк грань, но не нужно было меня унижать.
Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım. Но если ты используешь его слабости, чтобы прилюдно унизить, я уйду от тебя.
Onu küçük düşürmek, ölümler için suçlamak istedin. Ты хотел унизить его. Обвинить его в убийствах.
Beni küçük düşürmek için başka bir fırsat daha işte. Это просто был лишний повод, чтобы меня унизить.
Tsuruga, Japon Deniz Kıyısı tarafında Kyoto'nun bir saat kuzeyinde küçük bir şehir. Цуруга - маленький городок на берегу Японского моря, примерно в часе езды на машине к северу от Киото.
Eğer içerden biri olduğunu düşünüyorsa onu tuzağa düşürmek için bir şeyler yapmış olabilir. Если думала, что он из своих, то могла как-нибудь подловить его.
Küçük ailelere ait dükkânlar ve lokantalar ucuz ve elverişli ürünler sunar ve brandalar esnafı yağmur, kar ve güneşten korurdu. Маленькие семейные магазинчики и закусочные предлагали дешевое и удобное питание, а тент над головой защищал покупателей от дождя, снега и жаркого солнца.
Satın alma bedelini düşürmek için birtakım yollar mutlaka vardır. Там должна быть какая-то формула для вычисления покупной цены.
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Arkadaşım kendini aptal durumuna düşürmek üzere. Моя подруга хочет выставить себя дурой.
Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor. Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма.
Spagetti düşürmek niye önemli? Почему важны падающие спагетти?
Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke. Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой.
Lily, Damon'la beni kavgaya düşürmek için seni orada tutuyor. Лили держит тебя там, чтобы настроить меня против Дэймона.
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
Seni, tanığı tuzağa düşürmek için istedim. Я вызвал тебя, чтобы подловить свидетеля.
Her bölümün kendi programı, kendi küçük sırları var. У каждого департамента свои задания, свои маленькие секреты.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.