Sentence examples of "kanlar içinde" in Turkish

<>
Evet efendim. Bayan Young'ı kocasının yanında kanlar içinde buldum. Миссис Янг сидела вся в крови возле тела мужа.
Rosalind tam burada kanlar içinde öldü. Розалинд умерла на этом самом месте.
Ona tecavüz ettiler. Kanlar içinde ölüme terk ettiler. Ее изнасиловали и оставили умирать в луже крови.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Ve hiç nedeni yokken dükkânın her yerine kafandan kanlar saçtığını? И умышленно разбрызгал кровь из своей головы по всему магазину?
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Geriye kalan kanlar yangında yanmış. Остальная кровь сгорела в огне.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Bütün bu kanlar da ondan. Потому мы вce в крови.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Kanlar içindeki, Meksikalı bir hayaletin banyoma gelmesini istediğimi mi sanıyorsun? Думаешь, я хотела окровавленного призрака мексиканки у себя в ванной?
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
(Kanlar içindeki Young Hee, hareket halindeki arabadan atlıyor. "Окровавленная Ён Хи на ходу выпрыгивает из машины".
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Her yerinden kanlar akıyor. Заливает все вокруг кровью.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Bu kanlar senin için değil. Эта кровь не для тебя!
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Ellerindeki kanlar hakkında bir şey yoktu. Но там нет крови на руках.
Yumurtaların içinde ne var Rebecca? Что внутри яиц, Ребекка?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.