Sentence examples of "karar veriyor" in Turkish

<>
Kimin zayıf olduğuna kim karar veriyor? А кто решает, кто слаб?
Elena kalıp dövüşmeye karar veriyor komşularından kalanı toplamak için, ve bu meydana geliyor. Элена решила остаться и бороться, объединиться с соседями, а теперь случилось это.
Royce da oyunu değiştirmeye karar veriyor. И Ройс пытается изменить ход игры.
Geçmişe dönerek karar veriyor, olaydan haftalarca sonra analiz yapıyor. Он оценивает это решение теперь, анализируя его недели спустя.
Meka, Ochoa'dan para alıyor sonra da ülkeyi terk etmeye karar veriyor. Мека получает деньги от Очоа, а затем вдруг решает покинуть страну.
Cumhuriyetçiler benim yerime karar veriyor. Республиканцы все сделали за меня.
Mezunlar kurulu karar veriyor. Решение принимает комитет выпускников.
Şimdi Tracy bu kişiyi itmeye karar veriyor. Сейчас Трейси.. решает оттолкнуть этого человека.
Katilimiz başladığı işi bitirmeye karar veriyor ve iki el de sırtına sıkıyor. Убийца пошел за ним, чтобы закончить начатое двумя пулями в спину.
Kız gibi olup olmadığına oğlanlar karar veriyor! Парни решают, женственная ты или нет.
Harika çocuk onu biraz daha tanımak istiyor, okula geri dönmeye karar veriyor. Наш чудо-мальчик захотел узнать больше об этом, поэтому решил вернуться в школу.
Birini kaçırmaya karar veriyor. Он решается на похищение.
O zaman hayatını nasıl yaşayacağına onlar mı karar veriyor? Значит, им можно диктовать, как тебе жить?
Rütbeli bir polis hiç tanışmadığı birisini öldürmeye karar veriyor. Почему? Полицейский с наградами решает убить незнакомого человека.
Karınzarı iltihabına yakalanıyor Chicago'ya gitmeye karar veriyor. "Chicago!". У нее случается перитонит но она все равно решает ехать в Чикаго.
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Bu bana ve diğer geçit teknisyenlerine bir gurur hissi veriyor. Это дает мне и другим техникам врат большое чувство гордости.
Facianın. yıl dönümünde bir grup Polonyalı maceraperest, Çernobil santralinden kilometre uzak hayalet kasaba Pripyat'ta ışıkları tekrar açmaya karar verdiler. Несколько недель назад, в канун годовщины катастрофы, группа польских авантюристов решила включить свет в городе - призраке Припять, который расположен в трех милях от Чернобыльского реактора.
Bryan tüm çalışanlarına anahtar veriyor mu? Брайан дает ключи всем своим сотрудникам?
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.