Sentence examples of "kimsenin" in Turkish

<>
Ama eğer birlikte barışa doğru ilerlersek o zaman sevdiğiniz başka kimsenin sizden çalınmadığını görebiliriz. Но если мы придем к миру, никто из ваших любимых больше не погибнет.
Biz gideriz, onlar kalir baska kimsenin bilmesine gerek yok. Мы уходим, они остаются, никто не должен знать.
Ayrıca nakit para, bu yüzden kimsenin bilmesine gerek yok. И это наличка, так что никому знать не обязательно.
Hiç böyle bir aşka tanıklık etmedim. Kimsenin aşkımdan boğazımı deşmesini istemedim yani orası kesin. Я никогда так никого любил, чтобы из-за любви глотку порезать, уж точно.
Eminim muhbirinle erkekler tuvaletine gelip, ufak bir esrarlı sigara yaktığını kimsenin bilmesini istemezsin, değil mi? Вряд ли ты хочешь, чтобы кто-то узнал, что ты с информатором курила косячок в сортире.
Ama daha sonra, sadece sen değil bütün ailen kimsenin garanti edemeyeceği şeylerle karşılaşırlar. Но тогда кто знает, что ей вздумается сделать с тобой и твоими родителями.
Kimsenin sabıkası yok, odada olmaması gereken bir parmak izi de yok. Судимостей ни у кого нет, "лишних" отпечатков - тоже.
Eli David'in öldürülmesi, kimsenin beklemediği kadar büyük politik bir Pandora'nın Kutusu'nu açtı. Убийство Илая Давида открыло большую политическую банку с червями, чем кто-либо ожидал.
Her ne dönmüşse Arvin Thorpe etraftaki kimsenin kurcalamasını istememiş. Арвин Торп не хотел, чтобы кто-нибудь копался здесь.
Güney Kharun onları aldattığınızı öğrenmemiş olur ve kazandığınız onca paradan kimsenin haberi olmaz. Южный Карун никогда не узнает о вашем обмане, а вы много заработаете.
Bu kutunun bir daha hiç kimsenin açamayacağı bir yerde saklanmasını önerebilir miyim? Позвольте предложить вам хранить ящик там, где его никто не откроет.
Kapıyı kapatın ve kimsenin sizi görmesine izin vermeyin. Закройте дверь и чтоб вас никто не видел.
Kimsenin buraya girmeye izni yok. Özel Kalemin bile. Никому нельзя спускаться здесь, даже главе администрации.
Halk bahçelerine marijuana ekmişliğim var; şehrin her yerine ektim, ve kimsenin incindiği yok. Я посадил марихуану в общественных садах по всему городу, и никого это не убило.
Benim satış temsilcisi hayal kimsenin kapılarına üzerinde yeni bir restoran ya da mağaza açma konusunda. Мои торговые представители там, где кто-то только мечтает об открытии нового ресторана или магазина.
Bunu başka kimsenin bilmemesi gerekiyor, anladın mı? Никто больше об этом не должен знать. Понятно?
Bir kaç gün için kimsenin bulamayacağı bir yere saklasan yeter. Спрячь туда, где их никто не найдёт несколько дней.
Başka kimsenin ne kadar şanslı olduğumuzu bilmesine gerek yok. Никому больше не нужно знать, как нам повезло.
Bayan Pinewood, ben asla kimsenin kişisel özgürlüklerini söküp almadım. Мисс Пайнвуд, я никогда никого не лишала никаких свобод.
Ama başka kimsenin ölmesine gerek yok. Но никто больше не должен умереть.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.