Sentence examples of "memnun etmek" in Turkish

<>
Seni seviyordum, seni memnun etmek için her şeyi yaptım. Я люблю тебя и делал всё, чтобы тебя порадовать.
Cadını memnun etmek için bana mı vuruyorsun? Чтоб ублажить свою ведьму ты ударил меня?
Müzik olduğundan beri Kralı memnun etmek için mi durduruldu? С каких это пор наша музыка не радует короля?
Tiberius beni memnun etmek, şerefli bir asker olmak için her şeyi yapıyor. Тиберий сделает что угодно, чтобы я был доволен. Чтобы стать уважаемым солдатом.
Tanrıyı memnun etmek için de değil. Нет, и не ради Бога.
Sezar ayak takımını memnun etmek için O'nu senatör yaptı. Цезарь, заигрывая с народом, сделал его сенатором.
Hayır, Will, sen anneni memnun etmek için kalp cerrahı oldun. Нет, Уилл, ты стал кардиохирургом, чтобы порадовать свою мамочку.
Müşteriyi memnun etmek gerekiyor. Клиент должен остаться доволен.
Kocanı memnun etmek senin sorumluluğun değil mi? Доставить удовольствие мужу это тоже твоя обязанность.
Robin'in cinsellikte beni memnun etmek. Робин удовлетворяет меня в постели.
Onu memnun etmek zordu. Его было сложно удовлетворить.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Hayatımdan bu kadar memnun olacağım, rüyamın gerçek olacağı hiç aklıma gelmezdi. Никогда бы не подумала, что могу быть так счастлива и довольна.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Kimse bütçe kesintilerinden memnun değil. Никто не рад сокращению бюджета.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Buranın sahipleri seni gördüklerine memnun olmazlar. Хозяева вас не очень рады видеть.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Dürüst olmak gerekirse, sende böyle bir değişimi görmekten memnun oldum Will. Если честно, я рад видеть такие изменения в тебе, Уилл.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.