Sentence examples of "nasıl cesaret" in Turkish

<>
Bunu Naruto-kun'a yapmaya nasıl cesaret edersin?! Как ты посмел сотворить такое с Наруто-куном?
İçeri girmeye nasıl cesaret edersiniz! Как вы смеете входить сюда!
Çiftçiler çeltikleri bozmayı nasıl cesaret ederler? Какой же крестьянин может вытоптать рис?
Böyle sırları saklamaya nasıl cesaret edersin? Как ты смеешь хранить такие секреты?
Bu hainler görevimize zarar vermeye nasıl cesaret ederler? Как смеют эти предатели вредить нашему общему делу?
Bana cevap vermeye nasıl cesaret edersin! Как ты смеешь со мной пререкаться!
Buraya gelmeye nasıl cesaret edersin. Как ты посмела придти сюда!
Beni sarayına sıradan bir köylü gibi çağırmaya nasıl cesaret edersin? Как ты осмеливаешься вызывать меня к себе как обычного раба?
Bunu sormayı nasıl cesaret ediyorsun? Как ты смеешь спрашивать меня.
Beyaz katil ve Müslüman mağdurlar hakkında tüm detayları bilmiyor olabiliriz, fakat roller tam tersi olsaydı basının olaya nasıl tepkisi olacağını biliyoruz. Мы можем не знать всех подробностей о белом стрелке и его жертвах мусульманах, но мы знаем, как средства массовой информации освещали бы произошедшее, если бы они поменялись ролями.
Muazzam bir cesaret gösterdin. Ты показал великую храбрость.
İşte bu iğneleyici başlıkla bir fotoblog tarafından, Paris'te Haziran'dan beri Fransız polisi tarafından büyük bir geçici göçmen kampının nasıl boşaltıldığı ve tahliye edildiği anlatılıyor. Это саркастический заголовок фотоблога, который рассказывает, как французская полиция со июня демонтировала и выселяла импровизированный лагерь мигрантов в Париже.
Bazi erkeklere cesaret veriyor. Некоторым он придает смелости.
Bir anne, eş ve yazar olmayı nasıl dengede tutuyorsunuz? И как вы поддерживаете баланс между ролями жены, матери и писателя?
Çünkü Farah ona söylemeye cesaret edemediğim bir şey var. Потому, Фара. Кое-что я не решилась ей сказать.
Sosyal medya çalışmalarınızı ilerletip paylaşmanıza ve diğer Karayip'li yazarlarla bağlantı kurmanıza nasıl etki etti? Как социальные сети повлияли на возможность делиться вашими работами, привлекать к ним внимание и общаться с другими карибскими писателями?
Cesaret, kahramanlık, beraberlik: Отвага, доблесть, единство:
Ödülü kazandığınızda aileniz nasıl bir tepki verdi? Как ваша семья отреагировала на вашу победу?
Cesaret, korkusuzluk demek değildir. Ama karar verebilmek, çok daha önemli bir şeydir. Мужество - это не отсутствие страха, но довольно судить есть что-то более важное.
Beall, Global Voices Online'a proje fikrinin nasıl başladığını anlattı. Общаясь с корреспондентом Global Voices Online, Бэлл рассказала о том, как на нее это повлияло.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.