Sentence examples of "nasıl hayatta" in Turkish

<>
Ve kısrağın, yangında nasıl hayatta kaldı? А ваша кобыла, что пережила пожар?
Hayatımız boyunca nasıl hayatta kalırız bunu öğrendik. Большую часть своей жизни мы учились выживать.
Bu balık bu zamana kadar nasıl hayatta kaldı sanıyorsun? А как тогда по-твоему эти рыбы еще не вымерли?
Merak ediyorum da bunca zaman nasıl hayatta kaldınız. Это чудо, что вы выжили так долго.
Küçük bir çocuk burada nasıl hayatta kalabilir? Как может ребенок выжить здесь в одиночестве?
Ama nasıl hayatta kalabildin? Но как ты выжила?
Soru şu! "Nasıl hayatta kalırız?" Вопрос в том, как остаться в живых.
Nasıl olup da hayatta kaldığımız oldukça şaşırtıcı. Удивительно, как мы все еще выживаем.
Boşver. - Hayatta ve nasıl bulacağını biliyorsun. Она жива и ты знаешь как её найти.
Beyaz katil ve Müslüman mağdurlar hakkında tüm detayları bilmiyor olabiliriz, fakat roller tam tersi olsaydı basının olaya nasıl tepkisi olacağını biliyoruz. Мы можем не знать всех подробностей о белом стрелке и его жертвах мусульманах, но мы знаем, как средства массовой информации освещали бы произошедшее, если бы они поменялись ролями.
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
İşte bu iğneleyici başlıkla bir fotoblog tarafından, Paris'te Haziran'dan beri Fransız polisi tarafından büyük bir geçici göçmen kampının nasıl boşaltıldığı ve tahliye edildiği anlatılıyor. Это саркастический заголовок фотоблога, который рассказывает, как французская полиция со июня демонтировала и выселяла импровизированный лагерь мигрантов в Париже.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Bir anne, eş ve yazar olmayı nasıl dengede tutuyorsunuz? И как вы поддерживаете баланс между ролями жены, матери и писателя?
Ama ben onu durdurdum ve onlar hayatta. Но я его остановил, дети живы.
Sosyal medya çalışmalarınızı ilerletip paylaşmanıza ve diğer Karayip'li yazarlarla bağlantı kurmanıza nasıl etki etti? Как социальные сети повлияли на возможность делиться вашими работами, привлекать к ним внимание и общаться с другими карибскими писателями?
Başka bir hayatta görüşürüz, Hurley. Увидимся в другой жизни, Хёрли.
Ödülü kazandığınızda aileniz nasıl bir tepki verdi? Как ваша семья отреагировала на вашу победу?
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Beall, Global Voices Online'a proje fikrinin nasıl başladığını anlattı. Общаясь с корреспондентом Global Voices Online, Бэлл рассказала о том, как на нее это повлияло.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.