Sentence examples of "nefret ettiği" in Turkish

<>
"Herkesin nefret ettiği şeylere ben de karşıyım." Я против всех тех вещей, которые все ненавидят!
Onların vampirlerden daha çok nefret ettiği bir şey varsa o da melezler. Уж кого они ненавидят больше, чем вампиров, так это гибридов.
Ve şu anda nefret ettiği adamla bir trende, balayında. И уехала в медовый месяц с тем, кого ненавидит.
Diğer herkesin korktuğu, nefret ettiği bir adamdan etkilenmiştim. Меня вдохновил человек, которого все боялись и ненавидели.
Herkesin nefret ettiği başrol oyuncusu. Дива, которую все ненавидели.
Carol bir Rhodes olmaktan nefret ettiği için onu Ivy adı altında yaşamaya zorlamış. Кэрол заставила ее выдавать себя за Айви, потому что она ненавидела Роудс.
New York'ta herkesin nefret ettiği milyonlarca fare var. В Нью-Йорке миллионы крыс, их все ненавидят.
Büyükbaba Grayson'un skandaldan çok nefret ettiği bir şey olmadığını duydum. Говорят, больше всего дедушка Грейсон терпеть не может скандалы.
Kirli avukatlardan nefret ettiği için. Потому что ненавидит нечестных юристов.
Tamam ama gerçek hayatta kincilerinin olması insanların senden nefret ettiği anlamına gelir. Окей. Но в настоящей жизни наличие хейтеров значит, что тебя ненавидят.
Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor. Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме.
Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı: Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас.
Okulda fiziksel eğitimden nefret ettim. Я ненавидела физру в школе.
Bugün Lena'nın yardım ettiği kız bu. Эта девушка, которой помогла Лина.
İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı. Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством.
Senin annen gösteri devam ettiği sürece yaşamaya devam edecek. Твоя мать жила, потому что шоу всегда продолжалось.
Bende bu elbiseden nefret ediyorum. А я ненавижу это платье.
Nick'in yardım ettiği bir sürü insan var. К тому же Ник очень многим помог.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
Bana önceden elinde olan ama Başkan Obama gelip yeminini ettiği günden bu yana sahip olamadığın özgürlükleri say. Назовите мне свободы, что у вас были до присяги Обамы, которых у вас нет сейчас.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.