Sentence examples of "olduğuna karar" in Turkish

<>
Marty, her şeyi göz önünde tutarak bu şirketin geleceği için neyin en iyisi olduğuna karar vermem gerekecek. Марти, знаешь, в конце концов мне придется решить, что будет лучше для будущего этой компании.
Mahkeme ayrıca terörist bir eylem olduğuna karar verdi. Суд также постановил что его действия были терроризмом.
Teğmen Radulovich'i Birleşik Devletler Hava Kuvvetlerine geri almayı Ulusal Güvenliğin çıkarları açısından tutarlı olduğuna karar verdim. решил, что восстановление лейтенанта Радуловича в ВВС США не противоречит интересам национальной безопасности.
Onun sorumlu olduğuna karar verdik. Мы решили, что он.
Hükümetimiz sizi bu kubbenin altına hapsetmenin korkunç bir hata olduğuna karar verdi. Правительство поняло, что поместить вас в этот купол было ужасной ошибкой.
Bunun üzücü mü tatlı mı olduğuna karar veremiyorum. Не могу решить, грустно это или мило.
Hangi dünyaya ait olduğuna karar vermek zorunda kalacaksın. Тебе придётся решить, какому миру ты принадлежишь.
Suçluluk duygusunun, mutluluk için ödenen küçük bir bedel olduğuna karar verdi. Она решила, что чувство вины - это малая цена за счастье.
Bunu sona erdirecek tek kişinin sen olduğuna karar verdin. Ve bu tamamen bambaşka bir durum. Ты решила, что сама положишь этому конец, а это уже совсем другая игра.
Don ve Ted ertelememenin en iyisi olduğuna karar verdiler. Дон и Тэд подумали, что лучше не ждать.
Nereye olduğuna karar vermedik. Пока не знаем куда.
Altı ay sonra, durduk yere Brick köprüyü geçmeye hazır olduğuna karar vermişti. Шесть месяцев спустя без какой-либо причины Брик решил, что готов перейти мост.
Hırsız mı yoksa kütüphaneci mi olduğuna karar veremeyen bir adama göre oldukça enteresan sözler. Забавный комментарий от человека, который не может решить, вор он или Библиотекарь.
Onun tedaviye ihtiyacı olduğuna karar verirseniz irade dışı girişe izin vermeleri için yetkimizi var. Я могу вам это сразу сказать. Если вы решите, что ей нужно лечение.
Gruba zararı var ve bir tehlike olduğuna karar verdik. Это касается группы. Группа решила, что он опасен.
Birkaç haftayı karanlık bir odada titreyerek geçirdim ve bu değişikliğin gerekli bir işaret olduğuna karar verdim. Пару недель я скрывался в страхе и решил, что всё это знак для начала перемен.
Gerçekten hangi tarafta olduğuna karar vermenin vakti geldi. Тебе пора выбрать, на чьей ты стороне.
Bu neyin iyi bir sanat olduğuna karar vermeyi zorlaştırıyor. И трудно выделить хорошее искусство. Что есть высокое искусство?
've onun için en iyi yerin orası olduğuna karar verdik. "и пришли к выводу, что это - лучшее место"
Hanımlar, ilk ve son kez, esas sadakatinizin nereye olduğuna karar vermeniz için size bir fırsat veriyorum. Леди, я даю вам шанс, прямо сейчас выбрать раз и навсегда, чего вы действительно хотите.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.