Sentence examples of "oyunu" in Turkish

<>
Ahbap, dinle. Bu çok çok eski bir Çin oyunu. Приятель, слушай, это древняя, древняя китайская игра.
Hey, beyler, hadi bir parti oyunu oynayalım. Эй, ребята, давайте сыграем в интересную игру.
Sana bilgisayar oyunu oynayan birisi gibi mi görünüyorum, Leon? Похоже, что я играю в видео игры, Леон?
Herhalde en az kişi bana bu kahrolası oyunu öğretmeye çalışmıştır. Знаете, меня минима людей пытались этой дурной игре обучить.
Peki öyle olsun, madem bu oyunu oynamak istiyorsun. Хорошо, если вы хотите играть в эту игру.
Psyonix Inc., Kaliforniya merkezli Amerikan video ve bilgisayar oyunu geliştirme stüdyosudur. Psyonix Inc. - американская компания, разработчик компьютерных игр, расположенная в Сан-Диего, Калифорния.
Muhtemelen oynanmış en iyi bilardo oyunu bu. Вероятно это самая великолепная игра в бильярд.
Trent, oyunu kapat ve yemeğe gel. Трент! Заканчивай играть и иди обедать!
özel hayatını gözlerden uzak tutarak ve olacaklara hazırlanmadan bu oyunu asla kazanamazsın. Ты не сможешь сделать это пока не сделаешь свою жизнь честной игрой.
"Aptal" oyunu için elimizde birkaç bilet bulunmaktadır. Мы получили несколько билетов на спектакль "Идиот".
Ressam Mark Rothko hakkındaki oyunu "Kırmızı", Aralık 2009'da Londra'daki Donmar Warehouse tarafından sahnelendi. Его пьеса "Красное" о художнике Марке Ротко, поставленная в театре Donmar Warehouse в Лондоне в декабре 2009 года и на Бродвее, в середине июня 2010 года получила шесть премий "Тони":
Futbol işte bu yüzden erkek oyunu. Вот почему футбол - мужская игра.
Eğer sorun ilk olmaksa, oyunu şimdi piyasaya çıkarın. Если быть первым-так важно, тогда выпусти игру сейчас.
Altı suçlu kart oyunu oynarken vurularak öldürülmüştü. Шестеро преступников застрелены во время карточной игры.
1998'de ise, Pitrelli, video oyunu albümü Sonic Adventure Remix'de yer aldı. В 1998 году он участвовал в записи саундтрека к игре Sonic Adventure.
Yukarıdan hiç kimse kararını veremiyor oyunu Jackie Zucker mi kazandı yoksa kayıp mı etti. Кто-то там наверху не может решить, выиграл эту игру Джеки Цукер или проиграл.
Yaşam simülasyonu oyuncunun bir ya da daha fazla sanal canlıyı yaşadığı ya da kontrol ettiği bir simülasyon oyunu türüdür. Симулятор жизни () - жанр компьютерных игр, в котором игрок управляет жизнью одного или нескольких виртуальных существ.
Football Manager 2012 (Football Manager 12 veya FM 12 olarak kısaltılır), bir futbol menajerlik simülasyonu video oyunu. Football Manager 2012 (сокращённо "Football Manager 12" или "FM12") - компьютерная игра, симулятор футбольного менеджмента, часть серии "Football Manager".
Kuralları benim için bir şey ifade etmeyen bir oyunu oynuyor gibiyim. Я словно играю в какую-то игру, в которой бессмысленные правила.
Oyunu dizayn etmeye yardım edip etmediği soruldu, Ralph de hayır dedi. Его спросили, помогал ли он проектировщику игры, Ральф сказал нет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.