Sentence examples of "parası" in Turkish

<>
Babam yaşça büyükmüş ama güzel bir işi, parası ve iyi bir ailesi varmış. Отец был старше, но у него были лёгкая работа, деньги, происхождение.
Senden daha fazla parası olan bir yerden dev gibi bir ikramiye aldım. Получил огромный грант там, где денег больше, чем у тебя.
İş zor ama parası çok iyi. Работа тяжёлая, но платят хорошо.
Görünen o ki, ailenin parası var ama henüz fidye talep edilmemiş. Похоже, семья богата, но требования о выкупе пока не было.
Ayakkabı almak için borç verecek parası olan kimse var mı bu sınıfta? В этом классе есть кто-нибудь, кто может потратить деньги на ботинки?
Ajansın vesikalık fotoğrafları gönderdiği posta kutusu bir ay önce kiralanmış ve parası nakit olarak verilmiş. Почтовый ящик, куда агенство отправило фото, был оплачен наличными и арендован на месяц.
Baker'lar parasız, değil mi? Bryce'ın ailesinin de bunu örtbas edecek parası var. Бэйкеры на мели, а у семьи Брайса есть деньги, чтобы всё уладить?
Ve bu güzel kıçımı iki kuruşluk dilenci parası için riske atmayacağım. А мне нужно перестать рисковать своей отличной задницей из-за сомнительных денег.
Parası çok iyi değil ama seni idare eder. Платят не много, но на жизнь хватит.
Polis içinizden birinin gırtlağına çökerse, hepinizin parası tehlikeye girer. Если полиция прижмёт одного из вас под угрозой деньги всех.
Bir sürü parası ve uluslararası bağlantıları var. У нее полно денег и международных связей.
Yani Volkoff'un bütün parası Macau First Bank'te mi? Все деньги Волкова - в Первом Банке Макао.
New York'daki sağcılardan yarısının parası bu gece burada. Половина всех денег правого крыла Нью-Йорка сегодня здесь.
Parası ve bir anlaşmazlığı olan kim varsa Sarkissian'larda onların numarası vardır. Где есть деньги и конфликт, Саркисян знает, как с ними связаться.
Ama yıl önce onlarla ters düştü, ve onların biraz parası ile kaçtı. Но лет назад он с ними поссорился и сбежал с частью их денег.
Eğer bu projenin parası kalmadıysa bu tanrının bize "İyi geceler ve tanrı sizi korusun" demesidir. Если у проекта кончились деньги, значит, Бог говорит "до свидания и будьте здоровы".
Herkes kendi parası için savaşıyor ve kendi ekmeği için. Каждый борется за свои деньги и свой кусок хлеба.
Phil'in sigorta parası yoktu ve bu yüzden gerçek taşları sakladı. Да, Фил обналичивает страховые деньги и сохраняет настоящие камни.
Çünkü bizde bu Al Capone kılıklı ve onun küçük İtalyan arkadaşı gibi uyuşturucu parası yok. Dur bir dakika. Ведь мы не получаем деньги от продажи наркоты, как это делают Аль Капоне и его итальянский дружок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.