Sentence examples of "park edemezsin" in Turkish

<>
Hey, burada park edemezsin. Эй, здесь нельзя парковаться.
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Bu bir hataydı, sen yardım edemezsin bana. Это была ошибка. Ты не можешь помочь мне.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Senin gibi bir kadını görmenin bir erkeği ne kadar mutlu edeceğini hayal edemezsin. Ты не можешь себе представить какое счастье для мужчины видеть женщину вроде тебя.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Ne kadar uzun ve garip bir yolculuk olduğunu tahmin bile edemezsin. Ты не представляешь, какой долгий и странный путь это был.
Şey, Mona-Lisa ve sen gittikten sonra bulduğu o kız park yerinde yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Мона-Лиза и какая-та девушка, которую она нашла, когда ты ушла, подрались на парковке.
Tamam, ama ona yalan söylemeye de devam edemezsin. Ну, продолжать врать ты ему точно не можешь.
Sanık Park Bo Hyun. Подсудимый Пак Бо Хен.
"Doktoru hafta sonu rahatsız edemezsin. "Нельзя беспокоить доктора на выходных.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Her istediğin şeyi her istediğin zaman elde edemezsin. Не можешь брать что захочешь, когда захочешь.
Park alanında at gezisi yapmak için otantik bir aygır kiraladım. Я арендовал настоящего жеребца, мы устроим аттракцион на парковке.
Kim aradı, asla tahmin edemezsin. Никогда не угадаешь кто мне звонил.
Palyaço Krusty Kanal'nın otoparkında iki park yerini işgal etmesi sebebiyle belki de en iyi şekilde hatırlanacak. Клоун Красти, больше известный как человек который занимал два парковочных места на стоянке Шестого канала.
Pekâlâ, orada öylece oturup içerek şeytanlarını def edemezsin, tamam mı? Ок, нельзя просто сидеть на стуле и поить своих демонов. Ясно?
Yani kolayca arabasını park edip Danni'nin dairesine yürüyüp onu öldürebilir ve otele geri dönüp geceyi orada harcayabilir. Он легко мог припарковаться, дойти до квартиры Денни, убить ее, и вернуться в отель.
Hiçbir şekilde test edemezsin. Его вообще нельзя тестировать.
Bir golf sahasına girdik ve park ettik. Поехали на поле для гольфа и припарковались.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.