Sentence examples of "park etti" in Turkish

<>
Limuzin binanın diğer tarafına park etti. Лимузин припаркован с другой стороны здания.
Bir kere park etti mi haftalarca aracı kaldırmaz yerinden. Однажды заняв место, он неделями никуда не уезжает.
Topu sakladım ve arabayı park etti. Он подъехал, я спрятал мяч.
Jonathan, neden arkadaşın çimenlerin üzerine park etti? Джонатан, почему твои друзья припарковались на лужайке?
Memur Carling nereye park etti? Где припаркована машина сержанта Карлинга?
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Bayan Hightower Müvekkilimle yemeğe çıkmayı kendisi kabul etti. Мисс Хайтауэр сама согласилась пообедать с моим клиентом.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
"Hepimizi yok etti, üstüne madalya verdiler." Он погубил своих, и получил за это медаль.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Whitmore kraliçenin gemisini yok etti, kızı ise kalkanını devre dışı bıraktı. Уитмор уничтожил корабль королевы, а его дочь вырубила её защитное поле.
Şey, Mona-Lisa ve sen gittikten sonra bulduğu o kız park yerinde yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Мона-Лиза и какая-та девушка, которую она нашла, когда ты ушла, подрались на парковке.
yüzyılda, Kara Ölüm Avrupa'nın neredeyse tamamını yok etti. В -м веке Черная смерть уничтожила почти всю Европу.
Sanık Park Bo Hyun. Подсудимый Пак Бо Хен.
İlaçları almamda ve randevuları takip etmemde bana yardımcı oldu. Evraklarımın kopyasını çıkarmamda yardım etti. Она помогала мне вести учет лекарств и их выписок, хранила копии моих документов.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Sixtus ailemi yok etti. Сикст уничтожил мою семью.
Park alanında at gezisi yapmak için otantik bir aygır kiraladım. Я арендовал настоящего жеребца, мы устроим аттракцион на парковке.
Sepsis ile enfeksiyon üç gün daha beynini öldürmeye devam etti. За три дня инфекция и сепсис полностью уничтожили его мозг.
Palyaço Krusty Kanal'nın otoparkında iki park yerini işgal etmesi sebebiyle belki de en iyi şekilde hatırlanacak. Клоун Красти, больше известный как человек который занимал два парковочных места на стоянке Шестого канала.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.