Sentence examples of "park yasağı" in Turkish

<>
Burada park yasağı var efendim. Здесь нельзя парковаться, сэр.
Cinayetlerin bağnazlık ile harekete geçmediği, bir park çekişmesinin gereksizliği halihazırda delil gösteriliyor. Бессмыслица спора за место на парковке уже используется в качестве доказательства того, что убийства не были мотивированы нетерпимостью.
Tam da bu nedenden ötürü basın yasağı koydum. Для этого я вынес официальное постановление о запрете.
Fakat eğer bir Müslüman park çekişmesi üzerine üç kişiyi vursaydı, tartışmanın gereksizliği, katilin vahşiliği olarak gösterilirdi. Но если бы мусульманин застрелил трех человек за парковочное место, то бессмыслица спора приводилась бы в качестве доказательства его жестокости
Ama bunun farkında ve konuşma yasağı için bir form imzaladı. Но она уже получила допуск и подписала соглашение о неразглашении.
Kızıl pandaların üreme dönemlerinin Temmuz ortalarında başlaması dolayısıyla, ulusal park ziyaretçilere kapatıldı ve hatta yerel halkın odun toplaması da iki aylığına yasaklandı. С началом сезона размножения красных панд в середине июня национальный парк был закрыт для посетителей, и даже сбор дров для местных жителей был запрещен на два месяца.
Sokağa çıkma yasağı var Frank. Фрэнк, сейчас комендантский час.
Şey, Mona-Lisa ve sen gittikten sonra bulduğu o kız park yerinde yumruk yumruğa kavgaya tutuştular. Мона-Лиза и какая-та девушка, которую она нашла, когда ты ушла, подрались на парковке.
Hayır, konuşma yasağı var. Нет, ей запрещено разговаривать.
Sanık Park Bo Hyun. Подсудимый Пак Бо Хен.
Sunulacak hürmetlerin seçileceği günden önceki gece sokağa çıkma yasağı olur. У нас тут комендантский час в ночь перед выбором дани.
Onu çalmış. Bir yere park etmiş. Bulunduğu yere bomba düşecekmiş. Он его украл, припарковал там, где упадёт бомба.
Ama dışarı çıkma yasağı ne olacak? Но.. сейчас же комендантский час?
Park alanında at gezisi yapmak için otantik bir aygır kiraladım. Я арендовал настоящего жеребца, мы устроим аттракцион на парковке.
Sokağa çıkma yasağı gerekli ama o adamı da yakalamalıyız. Bunu yapmanın tek yolu düşüncelerini, isteklerini anlamak. Комендантский час нужен, но главное - схватить мерзавца а для этого надо понять ход его мыслей.
Palyaço Krusty Kanal'nın otoparkında iki park yerini işgal etmesi sebebiyle belki de en iyi şekilde hatırlanacak. Клоун Красти, больше известный как человек который занимал два парковочных места на стоянке Шестого канала.
Ulusal Muhafızlar sokağa çıkma yasağı başladıktan sonra devriye atardı. Annie'yle ben çıkıp onlara teşhircilik yapardık. Национальная гвардия патрулировала во время комендантского часа, а Энни выбегала и показывала им сиськи.
Yani kolayca arabasını park edip Danni'nin dairesine yürüyüp onu öldürebilir ve otele geri dönüp geceyi orada harcayabilir. Он легко мог припарковаться, дойти до квартиры Денни, убить ее, и вернуться в отель.
Sokağa çıkma yasağı ,'a kadar başlamaz. Комендантский час начнётся не раньше десяти.
Bir golf sahasına girdik ve park ettik. Поехали на поле для гольфа и припарковались.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.