Sentence examples of "rüşvet verdiğini" in Turkish

<>
Bu mektubun yayınlanması için, kapıcıya rüşvet verdiğini biliyoruz. Он отправил по внутренней почте это письмо из аэропорта...
Galiba onun yalan söylüyor olmasını umuyordum. Böylece biz de Angelo'nun ona rüşvet verdiğini ortaya çıkarabilecektik. Я надеялась, что она врёт, и мы выясним, что Анджело подкупил ее.
Kadın ordudaki Albay'a rüşvet verdiğini itiraf etti ve o ordu da bu adamları öldürdü. Она признает дачу взятки армейскому полковнику, и эта самая армия убила тех людей.
Bu basketbol fenomenine rüşvet verdiğini inkar ettiğinde oldu. Это когда он отрицал подкуп нашего баскетбольного гения.
Yoksa benim gibi zengin birinin ona rüşvet verdiğini mi söyleyeceksiniz? -Veremez misiniz? Или Вы скажете, что такой богач, как я мог подкупить парня?
Bazen polis tarafından durduruluyor, tutuklanmamak için onlara rüşvet vermek zorunda kalıyor. Он часто сталкивается с полицией, которой ему приходится давать взятки, чтобы избежать ареста.
Tanrı'nın verdiğini yalnızca Tanrı alır. Бог дал и Бог взорвал.
Duydum ki, nöbetçilerin bile rüşvet istermiş. Говорят, даже ваш привратник требует взятки.
Benedict'e kaynağı, senin verdiğini söyleyecekler. Что именно ты дал Бенедикту источник.
Rüşvet suçundan mı seni akladı, cinayet suçundan mı seni akladı yoksa tanıklara rüşvet vermene engel mi oldu? Добился смягчения наказания по первоначальному обвинению во взяточничестве, снял обвинения в убийстве или не дал подкупить свидетелей?
Emri içeriden onun verdiğini mi düşünüyorsun? Думаешь, он отдал приказ оттуда?
Reddick / Boseman bir müvekkilden 00 dolar rüşvet aldı. "Реддик / Бозман" взяли у клиента взятку в.
Bunu bir düşün sonra da neye karar verdiğini bana söyle. Подумай об этом и сообщи мне, что ты решил.
Bu görüşmeyi ayarlamak için birkaç gardiyana rüşvet verdim. Я подкупил пару охранников, что бы поговорить.
Bize bu güçleri Tanrı'nın verdiğini mi zannediyorsun? Ты думаешь Бог дал нам эти силы?
Müşterimiz jüriye rüşvet verdi. Наши клиенты подкупили присяжных.
Vicky'nin sana bir zarf verdiğini söyledin. Ты сказал Вики дала тебе конверт.
Bize rüşvet vermeye çalışıyor. Он пытается нас подкупить.
Kiera, bana Alec Sadler'in gitmesine izin verdiğini söyledi. Кира сказала мне, что ты отпустила Алека Сэдлера.
Bu bir rüşvet cehennemi. Это чертовски большая взятка.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.