Sentence examples of "sürekli" in Turkish

<>
Herkes iğrenç ve sürekli sidik kokuyor. Все грязные и постоянно воняют мочой.
Sürekli köpek isteyip duruyordu, biz de onu oyalıyorduk. Он всегда хотел собаку, а мы все откладывали.
Howard'ın annesi sürekli onun yanındaydı. Ve kendisi birinci sınıf bir ana kuzusu oldu. Мать Говарда была с ним все время, и получился отличный маменькин сынок.
O zaman neden sürekli buraya geliyorsun? Почему же ты вечно сюда приходишь?
Kurumsal bir otoriteye körü körüne boyun eğdiğinde, onların kararlarını sürekli tehlikeye atmanın ne olduğunu bilirim. Я понимаю, что когда кто-то слепо подчиняется установленной власти, их суждения часто бывают ошибочны.
İlişkiyi yürütmede bazı sorunlarımız var. Sürekli ne kadar meşgul olduğunu anlatıyor. Всё время какие-то сложности, всё рассказывает, как он занят.
Hâlen sürekli ölüm korkusuyla yaşıyorlar ve ara sıra bize kasvetli şiirler yolluyorlar. Остался только постоянный страх смерти. Иногда они присылают нам полные отчаяния стихи.
Vücut darbeleri ve çığlıktan sürekli olarak kaçınmak için sivrisinekler tarafından yavaşça canlı canlı yenmek. Медленно заживо поедаемый москитами, с постоянным рефреном из ударов по телу и криков.
Ama sen sürekli bana karışık sinyaller gönderiyorsun. Но ты продолжаешь посылать мне запутанные сигналы.
Sürekli bir rüyadan uyanıyorum ve kabusa dönüşenin gerçek hayat olduğunu fark ediyorum. Я продолжаю просыпаться и осознавать, что жизнь превратилась в ночной кошмар.
Bu İskoç eteği ekosedir, ve gururla sürekli giyerim. И этот килт я всякий раз надеваю с гордостью.
Şu andan itibaren sürekli yeni şeyler deneyeceğiz. Теперь мы будем постоянно делать что-то новое.
Şişman Harry sürekli yüzüyor ve götü de kocaman! Толстый Гарри всегда плавает и его бедра толстые.
Bunu sürekli duymamak ne güzel değil mi? Как здорово не слышать это все время?
Sürekli daha fazla seks istediğinden söz eden de sensin. Это ты вечно говорила, что хочешь больше секса.
Bu adam buraya sürekli gelir, beyaz kısa bir palto giyer. Сюда часто приходит мужчина в белой короткой дублёнке. Это куртка такая.
Barımızda zaten sürekli bizle takılan bir mutant var. У нас и так постоянно шатается один мутант.
Ve sürekli bir şeylerle onu doldurmaya çalışıyorum. И я всегда пытаюсь чем-то её заполнить.
Sürekli başka biri gibi olmanın nasıl olduğunu tahmin bile edemiyorum. Не представляю какого это, быть все время кем-то другим.
Sürekli ayak altında dolaşırlar, bütün şekerleri yerler ve o küçük piç kurularının önünde küfür bile edemezsin. Они вечно мешаются под ногами, съедают все сладости, и нельзя ругаться в присутствии маленьких негодяев.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.