Sentence examples of "sürekli" in Turkish with translation "постоянно"

<>
Herkes iğrenç ve sürekli sidik kokuyor. Все грязные и постоянно воняют мочой.
Şu andan itibaren sürekli yeni şeyler deneyeceğiz. Теперь мы будем постоянно делать что-то новое.
Barımızda zaten sürekli bizle takılan bir mutant var. У нас и так постоянно шатается один мутант.
Problem şu ki, mayınlar sürekli olarak hareket halindeler ve rasgele yer değiştiriyorlar. Но проблема в том, что мины постоянно двигаются, перемещаются случайным образом.
Doğa sürekli değişim içindedir tıpkı rüzgar gibi. Природа постоянно меняется, как и ветер.
Vigilance sürekli iletişim yollarını değiştiriyor. Бдительность постоянно меняет способ связи.
Sürekli ölü tavukları ve ölü hindileri yiyorsun ama. Ты постоянно ешь мёртвых куриц и мёртвых индюшек.
Onun evinin bodrum katı sürekli su basıyor anlaşılmayan su sızıntısı yüzünden. Подвал его дома постоянно затоплен непонятными утечками воды.
Jackie sürekli beni değiştirmeye çalıştı. Джеки постоянно пыталась изменить меня.
Eğer sürekli arkama bakarsam, Berlin için etkili bir ortak olamam. Я не буду эффективным партнером Берлину, если придется постоянно оглядываться.
Bilim bize evrenin sürekli akış hâlinde olduğunu gösteriyor. Наука показывает нам, что Вселенная постоянно изменяется.
İnsanlar bana sürekli medikal sorular soruyor. Люди постоянно задают мне медицинские вопросы.
Kadınlar saç renklerini sürekli değiştirir. Женщины меняют цвет волос постоянно.
Sürekli, "Hüzünlü Mektup" şarkısını isteyen birisi var. Один человек там постоянно заказывает песню "Грустное письмо".
Yani o sürekli olarak eve takılan bir tür sülük gibidir. Ну, он этакий бездельник, который постоянно сидит дома.
Çünkü macho taco kamyonu sürekli Jake'in müşterilerinin girişini engelliyordu. Фургончик "Мачо Тако" постоянно мешал клиентам Джейка.
İşin aslı, film işinde, biz bunu sürekli yaparız zaten. Buna kesilmiş sahne deriz. К тому же, в фильмах мы делаем это постоянно, это называется удаленная сцена.
Anatomik bir özelliği, alt kesici dişlerinin kemirgenlerdeki gibi sürekli değişmesidir. Анатомической особенностью викуньи являются нижние зубы-резцы, которые, как и у грызунов, постоянно дорастают.
Japon'un teki sürekli arıyor, mesaj bırakıyor. Какой-то японец постоянно названивает и оставляет сообщения.
Sürekli kendime, "Wells neden sandalyeye bağlıymış gibi davrandı?" diye sorup durdum. Я постоянно задаюсь вопросом, зачем Уэллс делал вид, что ему нужна инвалидная коляска?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.