Sentence examples of "sıkışıp kalmayı" in Turkish

<>
Hayatım boyunca, trafikte sıkışıp kalmayı hiç bu kadar istememiştim. Никогда в жизни я так не желал застрять в пробке.
Dana kalmayı ya da ilerlemeyi seçiyor. Дана сейчас решает остаться или уйти.
Hayır, iş yerinde sıkışıp kaldım. Нет, я застряла на работе.
Sen burada kalmayı tercih ettin. Но вы предпочли остаться здесь.
Kız balkonda sıkışıp kaldı. Девушка застряла на балконе.
Hep evde kalmayı, NPR yapmayı tercih ettim. Я всегда предпочитал оставаться дома и радио слушать.
Ayrıca, otobüste veya metronun altında sıkışıp kaldım. А ещё застряла в автобусе или под метро.
Sen de sakin kalmayı denemek zorundasın. И вы должны попытаться остаться спокойной.
Kalp krizi geçiren bir kurbanı taşıyan ambulans Donner caddesinde sıkışıp kalmış. Скорая застряла в пробке на Доннер Авеню с жертвой сердечного приступа.
Aslında, bir süreliğine burada kalmayı planlıyorum. Мне хотелось бы остаться на какое-то время.
Burada sıkışıp kaldık, D! Мы заперты здесь, Ди.
Daha sonra insanların beni ölü bildiğini öğrendim ve en azından bir süre öyle kalmayı tercih ettim. Я узнал, что мертв, и остался доволен. По крайней мере, на какое-то время.
Ama bir yerde sıkışıp kalan tek kişi o değil. Но она не единственная, кто оказался в ловушке.
Birlikte hayatta kalmayı öğrenmemiz gerekti. Вместе нам пришлось учиться выживать.
Her şeye rağmen, Toby ve Oz yolun bir kenarında bir yerde sıkışıp kalmış olabilirler. Знаешь, насколько нам известно, Тоби и Оз могли застрять где-нибудь на обочине дороги.
Eğer sizin için de bir sakıncası yoksa Petersburg'da kalmayı yeğlerim, efendim. Я бы предпочел остаться в Петербурге, сударь. Если Вы не возражаете.
Zaman anormalliğine sıkışıp kalmışsın ama geri dönmen için yardım edebilirim. Ты застряла во временной аномалии. Но я помогу тебе вернуться.
Sağ kalmayı başardığım bir ölüm, tamamen canlı olduğum bir ölüm. Смерть, которую я пережил. Смерть, которой я продолжаю жить.
Burada sıkışıp kalmış olmaktan nefret ediyorum. Я не хотел бы застрять здесь.
Bu gece otelde birlikte kalmayı teklif et. Попроси ее остаться в отеле сегодня ночью.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.