Sentence examples of "sınırları içinde" in Turkish
Ama her zaman ızgaranın sınırları içinde kaldım ki belli bir düzen sağlanmış olsun.
Но всегда вдоль линий сетки, так чтобы в ней существовал определенный порядок.
Çünkü normal ilişkilerin sınırları içinde kalmak sana zor geliyor.
А то у тебя проблемы в поддержании традиционных отношений.
Bugün, Varşova Üniversitesi sınırları içinde kurumun çalışma programını ve kamu düzenini bozan olaylar baş gösterdi.
Сегодня, натерритории Варшавского Университета, произошел инцидент, которые нарушил график работы и общественный порядок.
Deponun sınırları içinde kalırsanız memnun olurum, dedektif.
Я буду признателен, если вы ограничитесь кладовкой.
Son ceza makbuzunda, "Şehir sınırları içinde seksen beş" yazıyordu.
"85 в черте города", как сказано в последней квитанции.
Orta düzeyde bir grup kendi sınırları içinde, yıldızlığın acımasız yüzüyle boğuşuyor.
о средненькой группе борющейся с собственными ограничениями, знаешь в преддверии звездности.
Attert Nehri () Belçika ve Lüksemburg sınırları içinde bulunan küçük bir akarsudur.
Аттерт (,,) - река, протекающая по Бельгии и Люксембургу.
8 Şubat 1883'te o zaman Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sınırları içinde bulunan, günümüzde Çek Cumhuriyeti topraklarında olan Třešť şehrinde doğdu.
Йозеф Шумпетер родился 8 февраля 1883 года в немецкой семье небольшого городка Тршешть в Моравии, которая на тот момент входила в состав Австро-Венгерской империи.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar.
"Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Bununla birlikte Nassau'nun halkı arasında meydana getirdiğimiz iyi niyetin de sınırları var.
И, кроме того, хорошее отношение жителей Нассау имеет свои пределы.
Tabii ya, kaçaklara engel olup sınırları kapatın.
Правильно, свалите все на нелегалов. Закройте границу.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor.
Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli.
Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
En iyi psikiyatristlerin profesyonel yetilerinin bile, doğası gereği sınırları vardır.
Даже очень хорошим психиатрам, свойственно иметь пределы своих профессиональных возможностей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert