Sentence examples of "sayılı kararı" in Turkish

<>
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2016 sayılı kararı Резолюция Совета Безопасности ООН 2016
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 82 sayılı kararı Резолюция Совета Безопасности ООН 82
Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın 7 Aralık 1992 tarihli 350 sayılı kararı ile Baylar Taptık oğlu Aghayev'a ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Ulusal Kahramanı" unvanı verildi. Указом президента Азербайджанской Республики 350 от 7 декабря 1992 года Агаеву Бейляр Тапдыг оглы было присвоено звание Национального Героя Азербайджана (посмертно).
Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın 15 Ocak 1995 tarihli, 262 sayılı kararı ile Tabil Qasim oğlu Hasanov ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Ulusal Kahramanı" unvanını aldı. Указом 262 Президента Азербайджанской Республики 15 января 1995 года Гасанову Талибу было присвоено звание "Национальный герой Азербайджана" после его смерти.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın 14 Eylül 1992 tarihli 204 sayılı kararı ile Mecidov Zakir Nüsret oğlu ölümünden sonra "Azerbaycan Ulusal Kahramanı" adına layık görülmüştür. Указом 204 Президента Азербайджанской Республики 14 сентября 1992 года Маджидов Закир Нусрет оглы был удостоен звания "Национальный герой Азербайджана" после его смерти.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 155 sayılı kararı Резолюция Совета Безопасности ООН 155
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2 sayılı kararı Резолюция Совета Безопасности ООН 2
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 82 sayılı kararı 25 Haziran 1950 tarihinde kabul edilmiş ve Güney Kore'ye Kuzey Kore tarafından düzenlenen saldırıyı kınamıştır. Резолюция Совета Безопасности ООН 82 была принята 25 июня 1950 года в связи с вторжением КНДР на территорию Республики Корея.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın 8 Ekim 1992 tarihli 264 sayılı kararı ile Mammedov Nizami Murad oğluna ölümünden sonra "Azerbaycan'ın Ulusal Kahramanı" unvanı verilmiştir. Указом президента Азербайджанской Республики от 8 октября 1992 года Мамедову Низами Мурад оглы было присвоено звание Национального героя Азербайджана (посмертно).
Ancak olumlu bir jüri kararı elde etme şansınız oldukça düşük. Думаю, ваши шансы получить положительное судебное решение очень малы.
sefer sayılı Londra uçağına biniş başlamıştır. Заканчивается посадка на рейс в Лондон.
Bizim için doğru olan kararı verdik. Мы сделали правильный для нас выбор.
sefer sayılı Orlando uçağı için son çağrıdır. Заканчивается посадка на рейс № в Орландо.
Mahkeme kararı okunurken "suçlu" kelimesi tam yedi kez söylendi. Когда зачитывали приговор, слово "виновен" произнесли семь раз.
Benim gördüğüm, Bates, günleri sayılı olan sensin. А твои дни, Бейтс, похоже уже сочтены.
Umarım bu gece siz de buna dahil olma kararı alırsınız. Надеюсь, что сегодня вы примете решение стать частью этого.
sefer sayılı New York uçağında boş yer var. Есть лишнее место на рейс шестнадцать до Нью-Йорка.
Kararı bana danışmadan aldılar. Я не принимала решение.
numaralı çıkış kapısından binilecek sefer sayılı uçuş, havalimanından dakikalık gecikmeyle kalkacak. Вылет рейса номер семнадцать с выходом через второй гейт откладывается на минут.
Annem kararı verdi ve Haham da onayladı. Но мама и рав уже все решили.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.