Sentence examples of "serbest bırakmak" in Turkish

<>
O pek tehlikeli bir caniymiş ve MIA bu yüzden onu serbest bırakmak istemiyor. Ну, он особо опасный преступник, и МВД не хочет его отпускать.
Onu serbest bırakmak ona olan hislerini ifşa edecektir. Чтобы освободить его, тебе придется открыться ему.
Yaşayan son ejderhayı serbest bırakmak istemiyor musun? Ты не хочешь освободить последнего живого дракона?
Öyleyse kendisini kefaletle serbest bırakmak için buradayım. Тогда я здесь, чтобы заплатить залог.
İşleri daha da kötüleştirmek için Chad'i serbest bırakmak zorunda kaldılar. И что еще хуже, им пришлось дать Чаду уйти.
Serbest bırakmak gerekir yaralı rehine. Ты должен отпустить раненого заложника.
Bazen çılgınlığımı serbest bırakmak için çok ihtiyacım oluyor. Иногда я испытываю нужду в высвобождении своего безумия.
Morgana'yı serbest bırakmak için sana değil güçlerine ihtiyacım var. Вовсе нет. Нужна твоя сила, чтобы освободить Моргану.
Bir masumu cezalandırmaktansa suçluyu serbest bırakmak daha iyidir. Лучше выпустить виновных, чем осудить одного невиновного.
Askerleri serbest bırakmak bir sonraki adım. Освобождение этих солдат является следующим шагом.
Jones kabusları serbest bırakmak istiyor. Джонс воплощает кошмары в реальность.
Beni serbest bırakmak zorundasın. Вы должны отпустить меня!
Onları toparlamak ve adamlarımızı serbest bırakmak için yardıma ihtiyacımız var. Нам нужна помощь для этого, и для освобождения мужчин.
Bayan Miller zamanla serbest bırakıldığında, yasadışı hapse karşı dava açmakta vakit kaybetmedi. В конце концов Миллер отпустили.
Rollo'yu geride, Paris'te bırakmak kimin aptalca fikriydi? Кому пришло в голову оставить Ролло в Париже?
Ellis Kane, serbest gazeteci. Эллис Кейн, свободный журналист.
Bazı şeyleri arkanda bırakmak için her şeyi yaparsın. Ты проводишь целую жизнь, пытаясь отпустить прошлое.
Sonunda Kız Kardeşler ilgilerini kaybediyorlar ve Kip serbest kalıyor. Наконец сёстры теряют интерес, и Кип может уйти.
Bütün bu yaşananlardan sonra kimseyi zor durumda bırakmak istememiştim. Такая суматоха, не хотела никого бросать в беде.
Babasinin hatirasina sadik diger besi, serbest kalmasi için oy verecekler. Оставшиеся пять, преданные памяти его отца, проголосуют за освобождение.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.