Sentence examples of "sonsuz sayıda" in Turkish

<>
Ama sonsuz sayıda zaman çizgisi var zannediyordum. Я думал есть бесконечное количество временных линий.
Sonsuz sayıda uzay-zaman olasılığını aynı anda görebiliyorlar. Они проживают бесконечное количество пространственно-временных вероятностей одновременно.
"Çokboyutluluk sonsuz neticeyi ve sonsuz sayıda evreni öngörse de, her evren yalnızca bir sonucu barındırabilir." Хотя многомерность подразумевает бесконечное множество исходов и бесконечное количество вселенных, в каждой вселенной возможен только один исход.
Sanatçı tasarımı, el yapımı, sınırlı sayıda, koleksiyona uygun. Созданные художником, сделанные вручную, в ограниченном количестве предметы коллекционирования.
Dondurulmuş sonsuz bir güzellik. Застыли в вечной красоте.
Çok sayıda görüntü gördüm. Я видела много призраков.
Gökyüzü mesela, gökyüzünün sonsuz olduğunu söylerler. Вот небо. Говорят, что оно бесконечно.
Bu sonuca varmak için çok sayıda kanıta ihtiyacımız olacak. Необходимо множество данных, чтобы прийти к такому выводу.
Evren gibi, sonsuz. Подобно вселенной оно бесконечно.
Fakültede çok sayıda Yahudi olduğu için bu insanların çoğu zaten rahatsız. Многих из этих людей и так не устраивает большое количество евреев.
Bana sonsuz lazım değil ki. Мне и не надо вечно.
İçeride halen çok sayıda insan var. Там внутри ещё так много людей.
Kendinize şu soruyu sorun; Sonsuz hayatın gözünüzdeki değeri ne? Но спросите себя сколько вы готовы заплатить за вечную жизнь?
Bir simgenin tek başına bir anlamı yoktur ama yeterli sayıda insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir. В одиночку символ не имеет смысла, но при нужном количестве людей взрыв здания может изменить мир.
Cadıların sonsuz hayatı yok, değil mi? Ведьмы ведь не живут вечно, да?
Son yıllarda çok sayıda ölüm tehdidi aldım. Мне угрожали множество раз за многие годы.
Madam, bana bu onuru, bu iyiliği çok görmez ve bana Gigi'yle evlenme sonsuz mutluluğunu bahşeder misiniz? Мадам, окажите мне честь, привилегию, Подарите мне вечную радость, выдав Жижи за меня замуж.
Çok sayıda hayat kurtardı. Она спасла много жизней.
've beni seninle birlikte uzun ve sonsuz bir ölümden beni kurtardi. " "и Он спас меня от долгой, бесконечной смерти с тобой".
Karnında çok sayıda bıçak yarası vardı. У нее были многочисленные колотые ранения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.