Sentence examples of "sonunda" in Turkish

<>
Sonunda Papa Sixtus V Protestanlığın sonunu ilan etti. Наконец, папа Сикст Пятый провозгласил конец протестантизма.
İnsanlar sonunda doğru şeyi yaptılar! Люди наконец-то сделали правильную вещь!
2013'ün sonunda Tugaylar Şam'da konuşlandırmaya başladı, kontrol noktalarını yönetmeye ve "hafif lojistik operasyonları" yürütmeye başladı. В конце 2013 года бригады приступили к развёртыванию в Дамаске. Перед ними поставлена задача укомплектования контрольно-пропускных пунктов и проведения "лёгких логистических операций".
Roger, hayatının sonunda geriye bakıp "Doğru şeyi yapmadım" demekten daha kötü birşey yok. Нет ничего хуже, чем в конце жизни сказать: "Я жил не так".
Sonunda, yoğun trafik bu önemli sınava son verdi. В итоге оживленное движение положило конец этому важному испытанию.
Her şey yolunda giderse, günün sonunda şirkete sahip olmuş olacağım. Если всё пройдёт хорошо, к концу дня компания станет моей.
Her şeyin sonunda eğer evrensel bir imha ile karşı karşıya gelirsen sadece kendinden sorumlu olabilirsin. И в конце концов, столкнувшись с глобальным уничтожением, отвечать можно только за себя.
Başlangıçta, bizden nefret edecekler ama sonunda onları elde edeceğiz. Сначала они будут нас ненавидеть а потом мы их поимеем.
Sonunda Tanrı da razı gelmiş ve Azrail'in ruhu cennete kabul edilmiş. И в конце концов Бог согласился. Душа Азраила вознеслась на небеса.
Sonunda insan içine karıştın ve sana sahip olduğumuz için çok memnunuz. Теперь ты один из людей, и мы рады принять тебя.
Bu günün sonunda istediğiniz miktar tamamen elinizde olacak. Вы получите всю сумму целиком до конца дня.
Kahinler, sonunda, senin de rol almana karar vermiş gibi görünüyor. Похоже, Пророки решили, что ты все-таки примешь в этом участие.
İnanılmaz iğrenç bir şey. Sonunda kapı çaldı sürünerek kapıya gittim ve böyle "Merhaba". dedi. это самая отвратительная вещь в итоге он постучал в дверь, я дополз до неё и открыл.
Yüzbaşı vardiya sonunda seni görmek istiyor. Капитан хочет тебя видеть. Конец смены.
Çok fazla basınç eninde sonunda solunumun durması ve en son olarak da ölüme neden olabilir. Слишком сильное давление может в конечном счёте привести к остановке дыхания и наконец к смерти.
Sonunda harika Janine ile buluşacağım ve doğru tişörtü seçtiğimden emin olmak istiyorum. Я наконец-то договорился о свидании с Джанин И хочу выбрать лучшую футболку.
LyX "in ana hedefinin Linux platformu olmasından beri, Ettrich sonunda kendisinin öncülük ettiği KDE projesi olan grafiksel kullanıcı arayüzünü (GKA) geliştirmek için yeni yollar keşfetmeye başladı. Так как главной целевой платформой LyX был Linux, он начал изучать различные способы улучшить графический пользовательский интерфейс, что в конечном счете привело его к проекту KDE.
Yedi gün sonra, Nao sonunda ilk ceylanını avladı. После семи дней Нао наконец добыл своего первого куду.
Düşündüm ki, sonunda Dünyanın geri kalanı ile onu paylaşmak zorunda değilim. Я думал, что наконец-то смогу разделить с ней остаток своей жизни.
Kalp ve ruh, direğin sonunda. Сердце и душа на конце столба.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.