Sentence examples of "suç" in Turkish

<>
Size federal bir suç tuzağı kuran bir müvekkili temsil ediyorsunuz. Вы представляете клиента, который подставляет вас под федеральное преступление.
Mahallem dediğin, Batı New York bu şehri tecavüzlere, silahlı soygunlara, cinayetlere ve suç saldırılarına sürüklüyor. На востоке Нью-Йорка, в твоём районе- самое большое количество изнасилований, ограблений, убийств и тяжких преступлений.
Bir bayana çiçek getirmek ne zamandan beri suç? С каких пор принести женщине цветы считается преступлением?
Bu şifreler de suç filmlerinin karakter isimleri olurmuş. Этот код должен быть именем персонажа криминального фильма.
Alexei, uluslararası bir suç örgütü yönetiyorsun. Алексей, ты управляешь международной криминальной организацией.
"Amerika suç endüstrisinin en popüler silahı." "Самый популярный пистолет в американской преступности".
Ama, Şef, biz hala bu suç mahalini inceliyoruz. Но, шеф, мы ещё работаем на месте преступления.
Hapisten çıktıktan saat sonra yeni bir suç işlemek istemem. Я не хочу совершать преступления через часа после выхода.
Maskeli bir tetikçi arkasına gelmiş ve ateş etmiş. Ve suç ortağını sürdüğü arabaya binip gitmiş. Стрелок в маске подошел сзади, выстрелил, а потом уехал на машине с сообщником.
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Sevgili beyefendi, suç tamamen bana ait. Уважаемый сэр, это полностью моя вина.
Zaten beni umutlandırmana daha en başından izin vermemeliydim ama suç benim, değil mi? Я не должен был позволять себе особо надеяться, но сам виноват, верно?
Mahkeme suçunun nasıl kanıtlandığını ortaya koyacaktır. bu çeyrekteki en iyi suç araştırma sistemi tarafından. Суд лишь продемонстрирует, как наиболее эффективная правоохранительная система в квадранте установила его вину.
Ve suç orospusu içeri girdi ve saatini aldı. И криминальная шлюха вошла и забрала твои часы.
Hayatı boyunca bir suç örgütü için çalışmış bir adam bu. Это человек, который работал всю жизнь на криминальную корпорацию.
Ve bir suç örgütünü diğerine kapıştırmak için bir fırsat olduğunu gördüm ve bunu değerlendirdim. А я увидел возможность стравить между собой две криминальных группировки. И я воспользовался ею.
Seni uyuşturucu bulundurmak ve satmaya yeltenmekten suç üstü yakaladık. Ты продавал наркотики и тебя задержали на месте преступления.
Yapma, makineler suç nedir bilmez, Ajan Scully. Перестаньте, машина не знает обвинений, агент Скалли.
Morris olayı da Averylerden birine ağır bir suç isnat etmek için onlara bir fırsat vermişti. И дело Моррис дало им шанс заявить о насильственном преступлении, совершённом одним из Эйвери.
İki suç arasında bir bağlantı bulmaya çalışıyoruz. Мы пытаемся найти связь между двумя преступлениями.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.