Sentence examples of "talep ediyor" in Turkish

<>
Neyse, beni kaçıranlar bu gece bin dolar talep ediyor yoksa... В общем, мои похитители требуют тысяч долларов, - иначе...
Sayın Hâkim, savunma, Anayasanın ilk maddesi bağlamında basit yargılama ile davanın düşmesini talep ediyor. Да, он хорош. Ваша честь, стратегия защиты в сокращённом разбирательстве основана на Первой поправке.
Efendim Japon İmparatorluk Ordusu teslim olmanızı talep ediyor. Сэр, Императорская армия Японии предлагает вам сдаться.
Benden "Adalet ve Özgürlük" tarafında bulunmamı talep ediyor. Он требует, чтобы я вступился за справедливость и свободу.
Komutanım, ateşkesi müzakere etmek için kaptanınızın burada bulunmasını talep ediyor. Мой командующий приказывает вашему капитану явиться для переговоров по прекращению огня.
Özel bir görüşme talep ediyor. Она просит о неофициальной встрече.
Müvekkilim ihmalkârlığınız için tazminat talep ediyor. Мой клиент требует компенсации за халатность.
Acil bir seçim yapılmasını talep ediyorum, halk bunu talep ediyor! И я требую, и люди требуют проведения срочных выборов немедленно!
Efendim, özel kanaldan konuşma talep ediyor. Сэр, она запрашивает личный канал связи.
Kanada'yı Britanya'ya katmayı talep ediyor. Он требует аннексии Канады Британией.
Bölge savcısı acil kefalet duruşması talep ediyor. Окружной прокурор требует срочное слушание по залогу.
O zaman Bay Lee'ye cevap vermek adına, evet müvekkiliniz başka biriyle yattıktan sonra boşanma talep ediyor. Тогда ответ мистеру Ли: да, ваш клиент попросил развод после того, как переспал с....
Adam telefon ederek kurbanlarının posta adreslerini değiştiriyor ve sonra da yeni bir kart talep ediyor. Парень меняет почтовые адреса жертв по телефону, а потом запрашивает у банка новые карточки.
Savcılığın müvekkilime karşı açtığı dava iki şaşırtıcı şeyi inanmanızı talep ediyor. Дело обвинения против моей клиентки требует поверить в две невероятных вещи.
Pençe, hareket ediyor. Коготь, он идет.
Evlerde, sokaklarda, hastanelerde, süpermarketlerde, restoranlarda, dükkanlarda, otellerde, her yerde çiçek basit bir mesaj ile sergileniyor: "Hatırlıyorum ve Talep Ediyorum." Везде: на улицах и на домах, в больницах, супермаркетах, ресторанах, магазинах и гостиницах - вывешены фиолетовые цветы с простым посланием: "Я помню и требую".
Eh, deprem korkusuna işaret ediyor, sence de öyle değil mi? Ну, это говорит о страхе перед землетрясением, не так ли?
Görünen o ki, ailenin parası var ama henüz fidye talep edilmemiş. Похоже, семья богата, но требования о выкупе пока не было.
Oprah, bunun yerine bağış yapmamızı tavsiye ediyor. Опра говорит, что щедрое пожертвование лучше всего.
Shaw seninle görüşme talep etti. Шоу запросил встречу с Вами.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.