Sentence examples of "talihsiz bir" in Turkish

<>
Talihsiz bir kayıp oldu ama bana başka seçenek bırakmadı. Досадный проигрыш, но он не оставил мне выбора.
O talihsiz bir gereklilikti. Это было неудачной необходимостью.
Hayır. Sadece talihsiz bir olay bu. Нет, видимо просто не повезло.
Benim ölümüm talihsiz bir kazaydı. Моя смерть была нелепой случайностью.
Tabii bu sizin için talihsiz bir netice olurdu. Что было бы не лучшим исходом для вас.
Fakat kurşun talihsiz bir şekilde atın kafatasından sekerek kenarda duran bir diğer memura isabet eder. К сожалению, пуля отрикошетила от черепа лошади и попала в офицера, стоящего неподалеку.
Ultra'nın, arkadaşının peşine düşmesi talihsiz bir fiyaskoydu. Несчастный случай, Ультра собирается убить твою подругу.
Talihsiz bir tesadüf gibi görünüyor. Не похоже на простое совпадение.
Benim dünyamda, Başkan Yardımcısı Al Capone'un yaşadığı talihsiz bir olaydan sonra parayla bahis yasaklanmıştı. На моей земле денежные пари были запрещены, после несчастного случая с вице-президентом Аль Капоне.
Bu saçmalık, talihsiz bir olaydı sadece. Это просто нелепо. Это был несчастный случай.
Yalnızca bu akşam fotoğraf çekilirken gülmek zorunda kalmamız ve barış anlaşması imzalamış gibi davranmamız talihsiz bir durum. Жаль, что пришлось деланно улыбаться для фотографий сегодня. И притворяться, что мы подписали мирный договор.
Bay Bray'in bursunun kesiliyor olması talihsiz bir durum. Очень жаль, что мистер Брей потерял стипендию.
Tom için talihsiz bir sözcük seçimi olmuş. Неудачный выбор слова Тома, без сомнения.
Kargaşa talihsiz bir olaydı. Беспорядки были печальным моментом.
Belediye başkanınızın yakın zamanda talihsiz bir patlama atlattığından haberdar oldum. Я понимаю, что ваш мэр недавно погиб при взрыве.
Bunlar olağan hadiseler, talihsiz bir gelişme. Это просто стечение обстоятельств, несчастный случай.
Bir başka talihsiz yolcu. Еще один невезучий путешественник.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Bazı talihsiz ruhların sonsuza kadar yaşaması için lanetlendikleri yerde. Там, где некоторые несчастные души прокляты жить вечно.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.