Sentence examples of "tasarrufu yapmak" in Turkish

<>
Sistemler kontrol edildiğinde güç tasarrufu yapmak için duruyor. По ночам проверка систем приостанавливается для экономии энергии.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Başlıca amacı, yazım denetleyicisinin bir parçası olarak yaygın yazım hatalarını düzeltip kullanıcıya zaman tasarrufu sağlalamaktır. Её основной функцией является автоисправление часто встречающихся ошибок для экономии времени пользователя.
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Bazen satıcılar kendi özel karışımlarını yapmak için kokainle başka uyuşturucuları karıştırır. Иногда дилеры смешивают кокаин с другими наркотиками, делают свою смесь.
Nerede yapmak istersem, orada yaparım. Я могу заниматься, где пожелаю.
Onu buranın idarecisi yapmak için anlaşmışlardı. Они согласились сделать его здешним губернатором.
İnanılmaz bir yaratıktı ve onunla ilgili bir müzikal yapmak çok parlak bir fikir. Она была потрясающим созданием, и это великолепная идея сделать о ней мюзикл.
Beni astronot mu yapmak istiyorlar? Они хотят меня сделать астронавтом?
Bir seri test yapmak zorundayız. Мы должны сделать ряд тестов.
Bir işi yapmak vardır bir de yapmamak vardır. Bu kadar! Есть дело, которое надо раскрыть, и больше ничего!
Miranda, tatlım, bunu yapmak istediğine emin misin? Миранда, ты уверена в том, что делаешь?
Ve tek yapmak istediğimin şu an yaptığım şey olduğunu! Что я хочу поступать так, как я хочу.
Ona sürpriz yapmak istersin diye düşündüm. Telefonunuz var. Я подумала, ты захочешь сделать ему сюрприз.
Bu şehri önemsiyorum ve sen de burayı daha iyi bir yer yapmak için fazladan mesai yapıyorsun. Мне не безразличен этот город, и и ты работаешь вдвойне чтобы сделать его прекрасным местом.
Eğer birşeyi yapmak istiyorsan, yap. Если хочешь что-то делать - делай.
Hayır, beni başsavcı yapmak için. Нет, чтобы сделать меня генпрокурором.
Bu yüzden maske ve krem yapmak için doğumevlerinden plasenta çalmaya başlamış. Kendine bile enjekte etmiş. И он начал красть плаценту из роддомов, чтобы делать для себя маски, понимаешь?
Neden daha önce bir tersane satışı yapmak... Нужно было раньше заняться распродажей с лодки.
Ne yapmak için Rip? Что делать, Рип?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.